Dünyaya bebek getirmek için o kadar uzağa gitmek artık yok. Güvenli değil. | Open Subtitles | لامزيد من السفر بعيداً جداً ،من اجل احضار الاطفال للعالم الوضع ليس آمناً |
Umarım yanılıyorsundur, çünkü insanlar bu kadar uzağa giderse şehrin bu eski yerleşim yerindeki emlak fiyatları çok düşer. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون مخطئاً لأن الناس إذا ذهبوا بعيداً هكذا ستتقلص قيمة العقارات القديمة فى هذا الجزء من البلدة |
Ve gerçekte ne kadar uzağa gitmeleri gerekeceğini bilmiyorlardı, ve atları yüzlerce ve yüzlerce kiloluk eşyayla aşırı yüklemişler. | TED | فلم يكونوا يعرفوا المسافة التي سيذهبون إليها، كما أنهم أرهقوا الخيل بحمل مئات ومئات الأرطال من الأغراض. |
Ve bunun için senin kadar uzağa gitmeye hazırım. | Open Subtitles | وأنا مستعده أن أذهب قدر ما ذهبت أنت لكى أحصل عليه |
İşte, bayanlar ve baylar, köklerin ne kadar uzağa kadar yayıldığını ve temellerin nasıl trajik bir biçimde büküldüğünü görüyoruz. | Open Subtitles | و نحن نملكها، أيها السيّدات و السادة نحن نرى إلى أي مدى إنتشر التعفن، و كيف إنهارت الأسسُ بشكل مأساوي. |
O kadar uzağa gitmesi için en az 3 dakika gerekecektir. | Open Subtitles | ستستغرق موجات الراديو ثلاث دقائق للوصول لهذا البعد |
İnsanoğlunun hiçbir zaman gidemeyeceği kadar uzağa. | Open Subtitles | لأبعد مما سافر أي أنسان في التاريخ |
Onu götürebildiğim kadar uzağa götüreceğim. | Open Subtitles | لن تبتعدى كثيراً أنا سوف آخذه إلى أبعد ما أستطع |
Eğer bu gece buradan gidersem, o kadar uzağa giderim ki, aynı ölüymüşüm gibi olur. | Open Subtitles | اذا خرجت حياً من هنا الليله فسوف ابتعد حتى تحسبني ميتاً |
Bu ülkeyi terk etmelisin, gidebildiğin kadar uzağa git. | Open Subtitles | عليك أن ترحل، عليك أن ترحل عن هذا البلد بأبعد ما تستطيع، |
Bu yüzden mi burayı başkentten bu kadar uzağa kurdunuz? | Open Subtitles | ألهذا السبب قمتم بإنشاء المؤسسة بهذا البعد عن العاصمة؟ |
Çünkü endişeleniyordum-- Eğer o kadar uzağa gidersem, belki sen-- | Open Subtitles | و كنت خائفاً أنني لو ذهبت بعيداً جداً, انتِ قد... |
Tek başına evinden bu kadar uzağa, gelecek cesareti nasıl buldun merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل , كيف حصلتِ على الجرأة لتأتي بعيداً جداً عن الوطن, وحدكِ |
Yalnızca çok uzağa gitmeyi göze alanlar ne kadar uzağa gidebileceklerini görürler. | Open Subtitles | فقط أولئك الذين سَ خاطرْ بذِهاب بعيداً جداً يُمْكِنُ أَنْ يَكتشفَ من المحتمل كَمْ بعيداً واحد يُمْكِنُ أَنْ يَذْهبَ. |
O kadar uzağa geldiğim halde adam gibi doktorluk yapamadım. | Open Subtitles | لو هربت بعيداً هكذا ، إذاً أنا حقاً لا يجب أن أكون طبيباً حتى |
O kadar uzağa gitmeye hazır olduğumdan emin değilim. | Open Subtitles | - . أنا . أنا لست متأكد أنني مستعد للذهاب بعيداً هكذا |
Yine de o kadar uzağa gitmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | مع هذا,فأنا لا أرغب بأن تذهبا بعيداً هكذا... |
Yardım almak için ne kadar uzağa gitmeniz gerekmişti? | Open Subtitles | ما المسافة التي قطعتها لتحصل على المساعدة؟ |
Biliyorsun, topun ne kadar uzağa gittiğini ölçmek için oyunu 20 dakika durdurmuşlardı. | Open Subtitles | لقد توقفوا 20 دقيقة ليقيسون .المسافة التي رميت بها الكُرة |
Dolaşmaz ve dilediğin kadar uzağa atarsın. | Open Subtitles | إنها لا تتشابك كثيراً و يمكن إطلاقها المسافة التي تريد |
Buradan kaçabildiğin kadar uzağa kaçmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تبتعدي من هنا قدر ما تستطيعين. |
Turtacının dudakları gidebileceği kadar uzağa gitmişti. | Open Subtitles | " و شفاة معد الفطائر ذهبت قدر ما تستطيع " |
- Ta oraya? Hepsi küçücük bir kağıda sığıyorsa, o zaman ışığım ne kadar uzağa gidiyor? | Open Subtitles | إلى أي مدى أنا مشرقة إذا كان بمقدورك وضع كل هذا |
Tramplenden ne kadar uzağa atlamamı istiyorsun? | Open Subtitles | إلى أي مدى تريدني أن أقفز من منصة الغوص؟ |
Kar aracıyla o kadar uzağa varması mümkün değil. | Open Subtitles | لنْ يصل مطلقاً لهذا البعد على زلاجة جليد |
O yüzden gidebildiğim kadar uzağa gittim. | Open Subtitles | لذا أريد أن أتجه لأبعد منطقة أستطيع الوصول لها... |
Beni istediğin kadar uzağa gönder. Affının canı cehenneme. | Open Subtitles | أرسلني بعيدا إلى أبعد ما تشاء اذهب للجحيم أنت وغفرانك |
Bu gece buradan çıkarsam o kadar uzağa giderim ki, tıpkı ölmüşüm gibi olur. | Open Subtitles | اذا خرجت حياً من هنا الليله فسوف ابتعد حتى تحسبني ميتاً |
O korkmuş halde ve gidebildiği kadar uzağa gitmeyi deneyecektir. | Open Subtitles | لقد شعر بالخوف ويحاول الهرب بأبعد ما يمكن |
Genelde bu kadar uzağa gitmem ama sen özel bir müşterimsin. | Open Subtitles | انني بالعادة لا أذهب بهذا البعد. لكنكِ زبونتي المميزة. |