Sahte bir düğünden kaçabilirsin ama kaderden kaçamazsın. | Open Subtitles | يُمكنك الهـرب من زواج مـزيّف لكن لا يُمكنك الإختباء من القدر |
Yani kaderden sözediyor. Kehanete göre göz kaderle kör edilebilir. | Open Subtitles | اذن هذه العين لابد من اعمائها بواسطه خنجر القدر |
Benden kurtulmak istiyorsan kaderden çok daha fazlası gerek. | Open Subtitles | سيستدعي الأمر أكثر من مجرد القدر إن أردتِ التخلص مني |
Ve bu kaderden kaçmak için en ufak bir umut varsa, kaçarım diye düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أني سأقبل حتى بأضعف فرصة للهروب من هذا المصير كنتُ سآخذه |
Ve sizi, büyük bir şevkle bu kaderden korumak istiyorum. | Open Subtitles | وذلك المصير الي اتمنى بكل قوة ان انقذك منه |
Gelip beni aptallıkla dolu bir kaderden kurtarır mısın? | Open Subtitles | لذا، يمكنك أن تأتى وتنقذينى من مصير ممل جداً؟ |
kaderden, kehanetlerden, Tanrıdan ya da Tanrılardan gına geldi artık. | Open Subtitles | لقد تحمًلت الكثير عن القدر , النبؤءة . مع الإله أو الألهة |
Demek istiyorsun ki yaptığın her şey... kaderden dolayı. | Open Subtitles | تريد أن تقول بأن القدر أراد أن تفعل ما فعلت |
Ama ben, kaderden çok kısmete inanırım. | Open Subtitles | لكنني شخصياً, أعتقدُ بأن الإيمان أكبر من القدر |
Herkesin devamlı kehanetten alın yazısından, kaderden bahsetmesinden bıktım. | Open Subtitles | سأمت ثرثرة الجميع عن النبوءه و عن القدر و المصير |
Böyle bir hayatın olmasını istemezdim.... ...ama kaderden kolay kaçılmıyor. | Open Subtitles | لم اكن اريد لكي هذه الحياة لكن ليس من السهل الهروب من القدر |
...böyle bir hayatın olmasını istemezdim ama kaderden kolay kaçılmıyor." | Open Subtitles | لم ارد لكِ هذه الحياة لكن القدر ليس سهلاً الهروب منه |
Böyle bir hayatın olmasını istemezdim ama kaderden kolay kaçılmıyor. | Open Subtitles | لم اردكِ ان تحظي بهذه الحياة لكنَ القدر ليس سهلاً الهروب منهُ |
Böyle bir hayatın olsun istemedim ama kaderden öyle kolay kaçılmaz. | Open Subtitles | لم اردكِ ان تحظي بهذه الحياة لكنَ القدر ليس سهلاً الهروب منهُ |
Böyle bir hayatın olsun istemedim ama kaderden öyle kolay kaçılmaz. | Open Subtitles | لم اردكِ ان تحظي بهذه الحياة لكنَ القدر ليس سهلاً الهروب منهُ |
Eğer bu kaderden korunmak isterseniz, onu yok etmeme izin vermeniz gerek. | Open Subtitles | لو أردتم أن تتفادوا هذا المصير يجب أن تسمحوا لي بتدميره |
Tanrılara beni böyle bir kaderden korumaları için yalvarsam iyi olur. | Open Subtitles | ربما عليّ بإستعطاف الآلهة لحمايتي من مثل هذا المصير القاسي |
Görünen o ki adaletten kaçacak pek tabii aklınızda onun için çizdiğiniz kaderden de kaçacak. | Open Subtitles | كما يبدو أنهُ يهرب من العدالة ولكن بغض النظر عن المصير الذى حددته له |
Öyle bir kaderden kurtulmak için ölüm bir lütuf olmuştur. | Open Subtitles | الموت رحمة لها إذن لتُعفى من مصير كهذا. |
Kendisini beklediğini sandığı kötü kaderden... kurtulduğunu öğrendi ya. | Open Subtitles | لم يكن محكوما عليه ما ظنه حكم عليه |
kaderden kaçamazsın, sen de, ben de! | Open Subtitles | -ان الرجال يلاقون مصائرهم فهو قدرى وقدرك |