Kafasında bir delikle, orada öylece nasıl oturduğunu hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | الا تذكر عندما كان جالس هناك وفتحة الرصاصة في رأسه |
Anladım ki küçüklük hatıralarındaki annesi, hâlâ Kafasında bir yerlerdeydi. | Open Subtitles | هيما زالَت في مكان ما في رأسه من ذكرياته المبكرة |
Grand Valley Maratonu'nun son 16 milini Kafasında bir kurşunla koşmuştu. | Open Subtitles | ركض حوالي 16 ميل في مارثون مع رصاصة استقرت في رأسه |
Maggie üç şey yaptı: Dikkat verdi, ne olduğunu hatırladı ve bunu aklında tutup Kafasında bir şablon oluşturdu. | TED | وقامت ماجي بثلاثة أشياء: كانت لابد أن تنتبه، وكانت لابد أن تتذكر ما حدث وكان عليها أن تحفظ مسارًا في رأسها وتحدده. |
Eğer hoşlanmayacağım bir şey görürsem arkadaşınızın Kafasında bir delik açarım. | Open Subtitles | إذا رأيت أي شي لا يعجبني سأضع رصاصة في رأس صديقتك |
Kayıp pilotun Kafasında bir mermiyle bulunduğunu düşünürsek bu akıllıca bir hareket.. | Open Subtitles | وهي خطوة ذكية لأنّ الطيار المفقود أُصيب برصاصة في الرأس. |
Bir gece anneme vurdu ben de adamın Kafasında bir sandalye kırdım ve... ..annem polis çağırdı... benim için. | Open Subtitles | ذات ليله ، كان يضربها .. ثم ضربته بكرسي على رأسه وعندها اتصلت بالشرطه ، لتبلغ عني |
Herkes aynı tanrıya aynı şekilde inanmaz ama... sadece şunu söyleyebilirim, hiçkimse ... parlayan gözlere ve Kafasında bir yılan olan şeylere tanrı diye inanmaz. | Open Subtitles | لكن الجميع لا يؤمنون كلهم بنفس الإله، بنفس الطريقة ولكن لا أحد لدينا يؤمن بشخص ذي عينين براقتين و أفعى في رأسه |
Alphonse Moorely'yi tanıyorsunuz. Kafasında bir delikle uyanmış. | Open Subtitles | انت تعرف الفونس موريلي الذى استيقظ بخرم في رأسه |
Koltukta Kafasında bir kurşun deliğiyle oturduğunu hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | الا تذكر عندما كان جالس هناك وفتحة الرصاصة في رأسه |
Ama Kafasında bir şeye takıntılı olmak Bu oyunun çalışmasının tek şekli. | Open Subtitles | ولكن لعلامة ، فدائماً ما يكون في رأسه خداع القلب هو الوحيد الذي يفيد الغرض |
Robotumuz burada,, Kafasında bir çok şakadan oluşan veri bankası mevcut. | TED | لقد حصلنا على الروبوت -- في رأسه قاعدة بيانات بها الكثير من النكات. |
Kafasında bir orta hat anomalisi var. | Open Subtitles | إن لديه تشوهاً في الخط المتوسط في رأسه |
Bir alış veriş merkezinin tuvaletinde Kafasında bir kurşunla bulundu. | Open Subtitles | وجد في حمام مجمع تجاري ورصاصة في رأسه |
Pekâlâ, şu anda "Stew-ball"ın Kafasında bir bıçak var. | Open Subtitles | حسناً, والآن لديه سكين في رأسه |
Cennete gideceğini düşünmüştüm, ama bir sandalyede Kafasında bir kurşun ile oturuyor. | Open Subtitles | ظننتها ستكون بالجنه لكنها تجلس على مقعد و في رأسها رصاصه |
Kızın Kafasında bir tel saçı kalmış bile olsa, o tele zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | لن تلمس اي شعرة في رأسها أذا بقي شعر برأس الفتاة المسكينة |
Kızın Kafasında bir tel saçı kalmış bile olsa, o tele zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | لن تلمس اي شعرة في رأسها أذا بقي شعر برأس الفتاة المسكينة |
Yani, bu adamın Kafasında bir mermiyle dünyanın daha iyi şartlar altında olacağına inanmıyorsam... | Open Subtitles | اذا لم أكن أعرف أن العالم سيكون جيداً برصاصه في رأس هذا الرجل |
Karısı onu çalışma odasında Kafasında bir kurşun deliği ile buluyor. | Open Subtitles | في يوم إمرأة وجدته في مكتبه مع طلقة في الرأس ، قفل الباب لم يكسر |
Tabikide garip bir görünümü var Saçlarını hep traşlı tutar. Kafasında bir yara izi var. | Open Subtitles | يبدو غريباً بالطبع يا سيدي إنه أصلع ، لديه ندبة على رأسه |