Beyin, kafatasının arka kısmına gidiyor, yine öne ve arkaya doğru hareket ediyor. | TED | حيث أنه يتخلف عن الجمجمة من ثم يلحق بها ويتحرك ذهاباً وإياباً والتأرجح. |
Ağız koruyucu, kafatasına bağlanıp kafatasının nasıl hareket ettiğini en kesin ölçüyle gösterir. | TED | لذلك فهي تقارن بصلابة جمجمتك وتعطيك أدقّ قياس ممكن على كيفية حركة الجمجمة. |
Nicholas Ballard kristal kafatasının bir aktarım cihazı olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | نيكولاس بالارد كان يعتقد أن الجمجمة هى وحدة نقل آنى |
Bunun anlamı, beyni düzgün şekilde biçimlenmemişti, çünkü kafatasının parçası eksikti. | TED | هذا يعني أن مخه لم يكن قد تكوّن بشكل صحيح لأن جزءً من جمجمته كان مفقودًا |
Yaptığı şey, çalışmamızın katılımcısının kafatasının içine iç öne kıvrımını etkileyecek küçük bir manyetik sinyal gönderiyor. | TED | وما يفعله هو تمرير نبضٍ مغناطيسيّ عبر جمجمة المشاركين في دراستنا نحو تلفيفهم الجبهي السفلي. |
- Ama bu darbe kafatasının sol tarafında izole edilmiş. | Open Subtitles | و لكن هذا الضرر معزول على الجانب الأيسر من جمجمتها |
Gezegene geri dönmeli ve kafatasının başladığı işi bitirmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعود إلى الكوكب ثانية و ندع الجمجمة تتم مهمتها |
Ölüm sebebi, kafatasının arkasına aldığı darbeler gözüküyor ki olay yerinde bulunan kanlı golf sopası da bunu destekliyor. | Open Subtitles | سبب الوفاة ناجمة عن عدّة ضربات بمؤخرة الجمجمة تتطابق مع مضرب غولف ملطخ بالدماء تمّ العثور عليه بموقع الجريمة |
Ama kafatasının, bu ızgaranın zorlamasıyla toz haline gelmesi mümkün. | Open Subtitles | لكن من الممكن أن تكون الجمجمة اُجبرت على هذا السحق |
Polis raporunda kafatasının yanında ikinci bir kemik bulunduğu yazıyor. | Open Subtitles | كلا، تقرير الشرطة يقول إنهم وجدوا عظمة ثانية قرب الجمجمة |
Burnuna vurulduğunda baskı, tabakanın bir parçasını kafatasının arkasına itmiş olmalı. | Open Subtitles | عندما ضُرب أنفهُ فالقوة دفعت الصفيحة المنخلية الى الخلف من الجمجمة |
Yani kafatasının içinden parçalar gerçek anlamda beynine mi uçmuş? | Open Subtitles | لذا إن الأجزاء من داخل الجمجمة حرفياً طارت الى دماغهِ؟ |
kafatasının yapısına bakabilirim, bu kadının kafatasını açtıkları yeri görebilirim, ve işte beyine buradan girmişler. | TED | ويمكنني ان انظر الى الجمجمة ويمكننا اني ارى اين يجب ان يتم الحفر .. لوضع الدعامة وكيف سيدخل الجراح الى المكان المعطوب |
Bunun sebebi de, bir beyni kafatasının içinden çıkarırsanız ve ince bir dilimini keserseniz, en güçlü mikroskobun altına koysanız bile, orada bir şey yoktur. | TED | وذلك لأنك إذا أخرجت الدماغ من الجمجمة وقصصت شريحةً دقيقةً منه، ووضعتها تحت مجهرقوي جداً، فانك لن تجد فيها شيئاً. |
Onun deli olduğunu ve kafatasının açılması gerektiğini fısıldaşıyorlar. | Open Subtitles | اٍنهم يهمسون أنه مجنون و أن جمجمته يجب أن تفتح |
Görüldüğü üzere bu onun kafatasının arkası. | Open Subtitles | ومن الواضح أن هذا هو الجزء الخلفي من جمجمته. |
diyorsunuz... Daha da yakından baktığınızda, bunların bir kafatasının parçaları olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | حسناً، إذا نظرت عن قُرب، ستُدرك, في الواقع، من الشكل أنها أجزاءٌ من جمجمة. |
Belgesel: Büyük, ama Sarkosukus'un kafatasının yarısından küçük. | TED | المعلق: كبيرة، لكن أقل من نصف حجم جمجمة السوبركروك. |
kafatasının cazibesi bana çok sıcak gelir... gizli hazinelerden bir tutam. | Open Subtitles | جمال جمجمتك يعطيني الدفأ لتحيطنى بذراعيك ايها الصغير لانك حبيبى الغالى |
kafatasının içindeki basınç düşene kadar flepi açık bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أضطررت أن أترك جمجمتها مفتوحة حتى ينخفض الضغط بمخها |
Düşüş kafatasının tepesini kırdı ve kuşkusuz beyin etkilendi. | Open Subtitles | السقوط تسبب فى كسر سقف الجمجمه و ليس هناك شك أن المخ قد تأثر |
kafatasının dışında, bunun işareti yok. | Open Subtitles | إلاّ أنّه ليس هناك أيّ مؤشّر على السطح الخارجي للجمجمة. |
Yüzünün önü kafatasının arkasından çıkmış. | Open Subtitles | وجبهة وجهِه إنفجرتْ خارج خلف جمجمتِه. |
Kafatasında hasarlar var. kafatasının arkası çatlamış. | Open Subtitles | إصابات قحفية دماغية و كسور مفتتة بالعظم القذالي |
Bu çentikler kurşunun kafatasının içinde sektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | هذا الإنخفاض يشير إلى أن الرصاصة إرتدت داخل القحف |
Beyaz adamın kafatasının genel tipine dayanarak kayıp kırıkların yerlerini tahmin ediyorum. | Open Subtitles | استنادا على السمات العامه .لجمجمة القوقازي الآن سأقوم بإجراء بحث على قاعدة بيانات الخاصه برخص القياده |
O kafatasının içine vura vura mantık sokmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | محاولة اصابة مشاعرك في الجمجة السميكة التي لديك |
Kesmeye, kafatasının alt kısmından başlıyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْملُ الحزَّ في قاعدة الجمجمةِ. |
- kafatasının içinde yüksek tansiyon görünmüyor ama bilincine ne zaman kavuşacağını, hatta kavuşup kavuşmayacağını söylemek için bile çok erken. | Open Subtitles | لا توجد دلالة على تضخمات خطيرة بالجمجمة لكن مازال من المبكر جداً أن نعرف متى سيستعيد وعيه أو اذا كان سيستعيده |
Mermi kafatasının yan tarafından,.. | Open Subtitles | - إنها عملية إعدام. لذلك، دخلت الرصاصة في العظم الجداري |