Dört sene önce burada bulmuştum onu arkadaki kafeslerden birine saklanmıştı. | Open Subtitles | هنا حيث وجدته منذ أربع أعوام ينام فى الأقفاص التى فى الخلف |
Hayvanları kafeslerden kimin çıktığını kimse anlayamadı. | Open Subtitles | ولم يتم إتهام أحد بإخراج الحيوانات من الأقفاص |
Bu kafeslerden kaçmamız için bize yardım etmelisin. | Open Subtitles | لابد أن تساعدنا على الهروب من هذه الأقفاص |
Boş kafeslerden başka bir şey değiller. | Open Subtitles | أقفاص فارغة ، لا شيء أكثر من هذا. |
Vuruş kafeslerden Chlamydia. | Open Subtitles | الكلاميديا من أقفاص الضرب. |
O kafeslerden birinin içinde ben ölmüş olsaydım onu öldürür müydün? | Open Subtitles | لو كنت أنا ميتاً ... في أحد تلك الأقفاص هل كنت سقتلته؟ |