Hiçbirinizin beni onaylamasına ihtiyacım yok. Gecenin en büyük kahkahası. Sonra ben de dediğim ki, "Gay olmak için güzel bir gün." | Open Subtitles | لا أريد أي منكم ليؤكد لي ذلك أكبر ضحكة لهذه الليلة آني |
Şu kızın kahkahası, şu topun deri eldivende çıkardığı ses. | Open Subtitles | ضحكة تلك الفتاة الصوت الذي تصنعه الكرة عندما تصطدم بالجلد هكذا |
Bir yandan da küstah kuş kahkahası atıyordu | Open Subtitles | الضحك الذي ضحكة طيرِ متعجرفةِ. |
Başlarda çok utangaçtı ama bir kahkahası vardı ki herkes bulaşıcı olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | كانت خجولةً جداً في البداية لكن كانت لديها تلك الضحكة كان الناس يقولون أن ضحكتها معدية |
Gürültülü bir Amerikan kahkahası duymak ne güzel. | Open Subtitles | من الرائع سماع الضحكة الأمريكية المميزة |
Sen ben, aslanların kükremesi, zürafaların sessizliği ve sırtlanların kahkahası. | Open Subtitles | أنت , أنا , زئير الأسود , صمت الزرافات , ضحكات الضباع |
"Bob ve Nipsey'nin Sabah kahkahası Fabrikası". | Open Subtitles | وبوب وNipsey مصنع ضحكةِ صباحِ. |
Mitchell'ın gür bir kahkahası vardır. | Open Subtitles | لا كما ترى ميتشل لديه ضحكة باهرة |
Hayır. Bence Mitch'in daha tiz bir kahkahası var. | Open Subtitles | لا أظن ان ميتش لديه صوت ضحكة اعلى من |
- Prensin kendine özgü bir kahkahası vardır. - Nasıl bir şey? | Open Subtitles | الامير له ضحكة مميزة جدا- مثل , ماذا ؟ |
- Küstah kuş kahkahası mı? | Open Subtitles | ضحكة الطيرِ المتعجرفةِ؟ |
Onun muhteşem bir kahkahası vardır. | Open Subtitles | فلديها أروع... أروع ضحكة على الإطلاق |
Onun muhteşem bir kahkahası var. | Open Subtitles | لديها أروع ضحكة على الإطلاق |
Garip bir kahkahası var. | Open Subtitles | لديه ضحكة حقاً غريبة |
Kötü adam kahkahası böyle atılır işte. | Open Subtitles | وهكذا تكون الضحكة الشريرة |
Çocukların neşesinde doğanın kahkahası duyulur. | Open Subtitles | أننا نستمتع بسماع ضحكات الصغار |
Evet. "Bob ve Nipsey'nin Sabah kahkahası Fabrikası." | Open Subtitles | بوب وNipsey مصنع ضحكةِ صباحِ. |