"kalın bir" - Traduction Turc en Arabe

    • طبقة سميكة
        
    • سميك
        
    • بنوعٍ من
        
    Ve beş metre aşağıda, kalın bir çamur tabakası altında, çanak çömleğin sık olduğu bir tabaka bulduk. TED وبعمق خمس أمتار، تحت طبقة سميكة من الطين، وجدنا طبقة كثيفة من الفخار.
    Yüzeyde, kalın bir kuru ot tabakası oluşturuyoruz, böylece dışarısı sıcakken toprak nemli kalıyor. TED على السطح، ننشر طبقة سميكة من النشارة، لذا عندما يكون الجو حاراً في الخارج تكون التربة رطبة من الداخل.
    İlk başta kendilerini korumak için su kaybetmelerini önleyecek kalın bir kabuğa ihtiyaçları olurdu. TED أولا, ستحتاج إلى طبقة سميكة لتجنب خسارتها للمياه من خلال هذه الطبقات
    Hatırlıyorum da, Mitchell bir keresinde kalın bir pencere camını eliyle kırmıştı. Open Subtitles أتذكر ميتشل في إحدى المرات قام بكسر زجاج نافذة سميك بضربة كاراتيه
    Semboller ise akrilik mavi renk ile kalın bir eldiven kullanarak çizilmiş. Open Subtitles .. تم تلوين الرموز بلون أزرق قاعدي باستخدام اصبع من قفّاز سميك
    Boynundaki bu geniş morluk kalın bir cisimle boğulduğunu gösteriyor. Open Subtitles تشير العلامات المتفرقة المضمدة أنه قد خُنقَ - بنوعٍ من الأطواق
    İri parçacıklı kalın bir tabakadan geçiyoruz. Open Subtitles نحن نعبر بما يبدو طبقة سميكة من الجسيمات
    Ve bu durumda, atmosferi kalın bir buhar tabakası olup, sıvı sudan değil de, ne tam gaz ne de tam sıvı denemeyecek yapıda; egzotik formdaki süper akışkan bir su okyanusunu örtüyor olurdu. TED وفي هذه الحالة, ستكون في جوّه طبقة سميكة من البخار بدلاً من تواجد المحيط المعروف لدينا ليس بالماء السائل ولكن في حالة غريبة, فائق الميوعة ليس قريبا من الغاز وليس قريبا من السائل
    Sakın az sürüp cimrilik yapmayın. kalın bir vazelin tabakası olsun. Open Subtitles لا تبخلي ، ضعي طبقة سميكة من الفازلين
    Siyah tozdan oluşan kalın bir tabaka yüzeyini kaplıyordu. Open Subtitles طبقة سميكة من الغبار الأسود تغطّي سطحه
    Ve kalın bir karbondioksit atmosfer tarafından sıcak tutulmuştu. TED وقد ظلّ ساخنا من خلال غلاف جوي سميك من ثاني أكسيد الكربون.
    İlk başta, yardım dağıtan hayırsever hanımlara bakmaktan daha çok kalın bir palto bulmakla ilgilenmiştim. Open Subtitles بداية، كنت مهتماً بالعثور على معطف سميك أكثر من إهتمامي بالنظر إلى السيدات القائمات على توزيعهم
    Ama Rus kedileri onları soğuktan koruyan kalın bir kürke sahip. Open Subtitles لكنالسنورياتالروسية، لديها فراء سميك ليقيها من البرد.
    Güneş sistemimizde, kalın bir atmosferi bulunan tek uydudur. Open Subtitles إنه القمر الوحيد في نظامنا الشمسي بغلافٍ جوي سميك
    Boynundaki bu geniş morluk kalın bir cisimle boğulduğunu gösteriyor. Open Subtitles تشير العلامات المتفرقة المضمدة أنه قد خُنقَ - بنوعٍ من الأطواق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus