"kalıp sabun" - Traduction Turc en Arabe

    • صابون
        
    • الصابون
        
    • صابونة
        
    O an fark ettim ki bir kalıp sabun satmak gibi basit hareketler ilaç şirketlerinden daha fazla hayat kurtarabilir. TED ومن ثم أدركت أنه بـعمل بسيط كبيع قطعة صابون يمكن أن تنقذ الكثير من الأرواح من شركات الأدوية.
    Bu dünyadaki en eski buluşlardan biri: bir kalıp sabun. TED إنه واحد من أقدم الابتكارات في العالم: قطعة صابون.
    Tek buldukları şey, bir parça çamurlu hapishane kıyafeti bir kalıp sabun ve eski bir taş çekici bayağı yıpranmış bir halde. Open Subtitles كل ما وجدوه ملابس السجن الموحله قطعة صابون و مطرقة صخور قديمة
    Buraya tam vaktinde gelmişim. Al, bir kalıp sabun. Open Subtitles لقد جئت في الوقت المناسب خذ قطعة الصابون تلك
    Her zaman gerçeği söyleseydim Pete, şu anda bir kalıp sabun olurdum. Open Subtitles لو اننى قلت الحقيقه دائما لكنت الان كقطعه من الصابون
    Tek buldukları şey, bir parça çamurlu hapishane kıyafeti bir kalıp sabun ve eski bir taş çekici bayağı yıpranmış bir halde. Open Subtitles أندى دفرين هرب من سجن شاوشانك كل ما وجدوه كان ملابس متسخة و صابونة ومطرقة صخور قديمة
    Bir kalıp sabun, eski bir havlu. Open Subtitles قطعة صابونة ومنشفة قديمة
    Albayın bana öğrettiği ilk şey her zaman bir kalıp sabun taşı. Open Subtitles هذا أول ما تعلمته من "العقيد احمل دائماً قطعة صابون
    kısmının olduğu bir dönem olan hayatının ilk ayında ve biliyoruz ki her doğum refakatçisine bir kalıp sabun verdiğimizde ve bu sabun bebeklere dokunulmadan önce kullanıldığında bu rakamları azaltabilir ve bir fark yaratabiliriz. İşte bu bana ilham veriyor, bu misyona devam etme ilhamı, onu ihtiyacı olan şeylerle TED لديها بنت وافتها المنية بعد ثلاثة أسابيع، ونحن نعلم أن غالبية الأطفال الذين ماتوا فعلًا ماتوا في أول شهر في حياتهم، ونعرف أنه لو أعطينا قطعة صابون لكل مولدة متمرسة، وأنه لو اُستخدم الصابون قبل لمس الرضع، نستطيع تقليل وعمل تغيير فيما يتعلق بهذه الأرقام.
    Clary, hayır, Mary, git ve bir kalıp sabun getir. Open Subtitles كلاري)، (ماري)، اصعدن واجلبن) قطعة صابون الغسيل
    Ayrıca büyük bir kalıp sabun da getireceğim. Open Subtitles وسأحضر معي قطعة صابون كبيرة
    Dün bir kalıp sabun yedim. Open Subtitles أكلتُ لوح صابون أمس
    Bir kalıp sabun yollarım sana. Open Subtitles سأرسل لك قطعه صابون
    Metalbirkutu, bir kalıp sabun büyüklüğünde... Open Subtitles I- - وهو صندوق معدني, حجم قطعة صابون ... / I--
    Bir kalıp sabun almaya gücüm yettiği için kusura bakmayın. Open Subtitles اعذرونى ، فلو كان هناك حانة تقدم الصابون
    Bak, dolabımda seni çağıran bir kalıp sabun ve peroksidim var. Open Subtitles اسمعي لدي شريط من الصابون و زجاجة من بيروكسيد مركب كيميائي يوجد عليها اسمك موجودة في خزانتي
    Ben Tuvalette Olacağım ve Bir kalıp sabun Çiğneyeceğim. Open Subtitles سأكون أنا بغرفة الفتاة الصغيرة لمضغ عِلكة الصابون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus