Bunu kendi üzerine almana, hayatının geri kalanında acı çekmeme izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اتركك تحمل هذا على عاتقك نيابة عني لبقية حياتك |
Senin için tek aşk hayatının kalanında evde yemek gibi olur. | Open Subtitles | الحب الاوحد بالنسبة لك سيكون كأنك تاكل فى منزلك لبقية حياتك. |
Hayatının geri kalanında iki arada bir derede kalmaktan çok daha iyidir. | Open Subtitles | إلا إذا كنتَ تريد أن تكون عالقاً في نفس المكان لبقية حياتك |
Ama eğer düştüyse, ...neden vücudun geri kalanında yara yok? | Open Subtitles | وحتى ان سقطت لماذا لاتوجد علامات في باقي الجسم ؟ |
Evden aldığımız paranın yarısıyla hayatının geri kalanında rahat edebilirsin. | Open Subtitles | مع نصف نصيبك في المنزل، سوف تعيشين بهِ لباقي حياتكِ. |
Güzel, hayatının geri kalanında ağzını kapalı tuttuğun sürece tehlikede değilsin. | Open Subtitles | طالما أبقيت فمك مغلقاً بقيّة حياتك فلست فى خطر |
Sayfayı koparayım mı katlayıp, hayatının kalanında cüzdanında taşıyabilesin diye? | Open Subtitles | أن أغلفها , لتستطيع حملها في محفظتك لبقية عمرك ؟ |
Ve bunu söylemediğiniz sürece hayatınızın geri kalanında huzur bulamayacaksınız. | Open Subtitles | ،وأعتقد أنه ما لم تذكر ذلك فستنتابك الوساوس لبقية حياتك |
Hayatımın geri kalanında yalnız olacağım düşüncesi beni üzüyor sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنني أدركت للتوّ أنني قد أكون وحيداً لبقية حياتي |
Hayatımın geri kalanında çöreklerimin yeteri kadar iyi olmadığını mı düşüneyim? | Open Subtitles | أنا ساعتقد أن كعكي ليس جيدا بما فيه الكفاية لبقية حياتي؟ |
Peki, günde 24 saat çalışarak günün geri kalanında ne yapacaksın? | Open Subtitles | أذن، ماذا سوف نفعل، تعمل 24 ساعة في اليوم لبقية حياتك؟ |
Ya hapse girersin ya da hayatının geri kalanında benzincide pompacı olursun. | Open Subtitles | اما ان تذهب الى السجن او انك سوف تضخ الغاز لبقية حياتك |
Dostum, hayatının geri kalanında bedava oral seks alacağınımı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك ستحصل على جنس فموي مجاني لبقية حياتك؟ |
Ama söz veriyorum, hayatımın geri kalanında bunun için çaba göstereceğim. | Open Subtitles | ولكن أنا أعدُكِ بأنني سأصرُف باقي أيام حياتي و أنا أُحاول |
Ciddi misin? Günün kalanında benimle konuşmayacak mısın? Senin tuvalet ihtiyacın yüzündendi. | Open Subtitles | بجد لن تتكلمي الي باقي اليوم كانت بسبب استراحتك من اجل الحمام |
Bunu içine atarsan, gezinin geri kalanında tamamen sessiz olacağım. | Open Subtitles | قومي بـ إغراق هذه ، و سأقوم بالصمت لباقي الرحّلة |
Söylediklerimiz ya da yaptıklarımız ne kadar kişisel olursa olsun gözetim altında olmak kariyerimizin geri kalanında resmi belgede yer alacak. | Open Subtitles | لا يهم كم كان شخصياً ما فعلناه أو قُلناه حين كنا تحت المراقبة سيصبح داخل النصوص الرسمية للأبد لباقي حياتنا المهنيّة |
Pekala, günün geri kalanında çocuklarla ilgileneceğim. | Open Subtitles | حَسَناً، أنا سَآخذُ الأطفالَ ل بقيّة اليوم. |
Şimdi, geri kalanında şöyle bir şey yapmam lazım, mesela | TED | الآن, لابد أن أقوم بما تبقى من الخدعة, بهذه الطريقة. |
Öncelikle, sekreterini becerdiğin için hayatının geri kalanında bana borçlusun. | Open Subtitles | للمبدئ, لأنك ضربت سكرتيرتك وأنت تدين لي ببقية حياتك |
Binanın kalanında elektrik olmadığı için, personele 107 teklif ettim. | Open Subtitles | مع أنقطاع الكهرباء في بقية البناء تبرعت بالخازنة 107 للعاملين |
Ekibinin geri kalanına güvenebilecek olsan bile hayatının geri kalanında şu anda cebinde ne varsa onunla idare edeceksin. | Open Subtitles | حتى لو وثقت بباقي الطاقم سوف تعيش باقي حياتك دون ما في جيبك |
Eğer bu hayvanlardan birisi balık kurbağa ya da yılan ölmüşse, bu taşı hayatının geri kalanında hep kalbinde taşıyacaksın. | Open Subtitles | و لكن إذا أيّ من الحيونات السمكة ،الضفدعة و الثعبان وجدتها ميته ستتحمل ثقل مرارة ذنبهم في قلبك لبقيّة حياتك |
Günün geri kalanında başkasını öpmemeye çalış. | Open Subtitles | حاولي ألا تقبلي شخصًا آخر لنهاية اليوم، حسنًا؟ |
Masum bir adamı suç işlemeye yöneltirsen hayatının kalanında ya onu çaresiz bıraktığın için utanç duyacak, ya da ona yaptırdıklarından dolayı suçluluk duyacaktır. | Open Subtitles | أنت تبتز رجل برىء لكى يخرق القانون بقيه حياته سوف يشعر بالخزى حول لم يقدر على فعل شىء لمنع حدوث هذا |
Tüm mesele, tam burada, şimdi ne yaptığımız ve çalışma hayatımızın geri kalanında neler yapacağımızla ilgili. | TED | إنها تتعلق بما نقوم به حالياً، ولبقية حياتنا العاملة. |
Bir hata yaparsın ve hayatının geri kalanında bunun cezasını çekersin. | Open Subtitles | يا رجل، تعمل خطأ واحد وتدفع ثمنه لبقيه حياتك |
Annene, kardeşine hayatının geri kalanında uyuşturucu satıcılığını bıraktıracağına dair verdiğin söze benzemez umarım. | Open Subtitles | أتمنى بأن يبدو ذلك كما وعدتُ والدتك بإنك ستمنعه من الإنخراط بالمخدرات لباقى حياته الطبيعيه |