Bir kez daha suçlu olmadığıma dair kendimi savunmak zorunda kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني مضطر للدفاع عن نفسي مرة اخرى بسبب أفعال مجرم |
Dünyadaki son dakikalarımı burada seninle geçirmek zorunda kaldığıma inanamıyorum! | Open Subtitles | أنا لا أصدق أني أضيع ما قد يكون آخر دقائق لي معك |
Gece kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني أمضيت الليل بمسكنك |
Şu Cumartesi günü bu çukura tıkılıp kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني عالق في هذا المأزق يوم السبت |
İşsiz kaldığıma inanamıyorum! O senin mi? | Open Subtitles | لا أصدق أنني خارج المهنة - هل حتى هذا يخصكي؟ |
Bu delikte hayatta kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أكاد لا أصدق أنني نجوت ...من الحفر مع مرور الوقت |
Bu şeye gitmek zorunda kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | ! لا أصدق أني يجب أن أذهب لهذه المناسبة |
İkincisi, bunu söylemek zorunda kaldığıma inanamıyorum; giydiğiniz kupalar (şapkalar) içki içmek için değil. | Open Subtitles | ثانياً ، لا أصدق أنني سأخطب فيكم بهذا "الأكواب " التي تلبسونها إنها ليست للشرب |
Sana bunu açıklamak zorunda kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني يجب أن أشرح لك هذا. |
Sana yapışıp kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني عالقة معك... دعنا |
Asıl ben hayatta kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني نجوت |