Buradan kurtulmamıza çok az kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أننا كنا حقيقية وشك الخروج من هنا. |
Eğer bana neye inandığımı değil, ne bildiğimi sorarsanız, bize atalarımızdan önemli DNA parçaları miras kaldığını biliyorum ve kitabımda da belirttiğim gibi sensoriyum'dan kalanlar, ön korteksteki adacık ki, o da öyle alelade bir parça değil, o empati kapasitemiz için elzem. | Open Subtitles | اسمعا، إذا سألتماني ما أعرفه في مقابل ما أعتقده، أعلم أننا ورثنا أجزاء هامة من الحمض النووي الريبي من أسلافنا وكما اقترحت في كتابي، ما كسبنا من "المحس"، |
Eğer bana neye inandığımı değil, ne bildiğimi sorarsanız, bize atalarımızdan önemli DNA parçaları miras kaldığını biliyorum ve kitabımda da belirttiğim gibi sensoriyum'dan kalanlar, ön korteksteki adacık ki, o da öyle alelade bir parça değil, o empati kapasitemiz için elzem. | Open Subtitles | اسمعا، إذا سألتماني ما أعرفه في مقابل ما أعتقده، أعلم أننا ورثنا أجزاء هامة من الحمض النووي الريبي من أسلافنا وكما اقترحت في كتابي، ما كسبنا من "المحس"، |
Herneyse... takımdan ayrılmak zorunda kaldığını biliyorum... kalp rahatsızlığın ve tüm olaylar nedeniyle yani... düşünüyorum ki, Kuzgunlar yeni bir şutör guarda ihtiyaç duyabilir. | Open Subtitles | على كل حال, اعرف انه كان عليك ترك الفريق بسبب حالة قلبك ولكني كنت افكر |
Onun için geldim. Serbest kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | ولهذا جئت, انا اعرف انه مطلق السراح |
Bir arkadaşında kaldığını biliyorum. Adresini bulabilirsem vereyim. | Open Subtitles | سمعت أنه يقطن مع صديق، دعاني أبحث لكما عن العنوان. |
Bir arkadaşında kaldığını biliyorum. Adresini bulabilirsem vereyim. | Open Subtitles | سمعت أنه يقطن مع صديق، دعاني أبحث لكما عن العنوان. |
Meksika'da mahsur kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انه عالق في المكسيك |