Peki. Camı kaldırmaya çalışan olursa zil çalacak. | Open Subtitles | حسناً,إذا حاول أي شخص رفع الزجاج , سيرن الجرس |
Soyundan bir prensese el kaldırmaya cesaret edemezsin. | Open Subtitles | لن تجرؤي على رفع يدك على أميرة من الدم الملكي |
Etek kaldırmaya o kadar meraklıysan dükkanın arka tarafında çalış. | Open Subtitles | تعملين في خلفية المتجر كي تستقرين على رفع فستانك |
Omurgayı kaldırmaya hazırız. Gerçekten üstesinden gelebiliriz. | Open Subtitles | مستعدين لرفع العوارض، أعتقد أننا سنتمكن من سحبها |
..ta ki saat dokuzda zili çalıp perdeleri kaldırmaya mecbur kalana dek. | Open Subtitles | حتى أنهم أجبروا... لرفع الستارة في السّاعة التّاسعة. |
Onu yataktan... onu yataktan kaldırmaya çalıştılar... | Open Subtitles | لقد حاولوا التقاط لقد حاولوا رفعها من على فراشها و |
Yaptığın bir arabayı elle kaldırmaya çalışmak gibi. Kıpırdama, yeter. | Open Subtitles | مثل محاولة رفع سيارة بالضبط ابقي هادئة فحسب |
Hiç birşey vücut çalışmaya, ağırlık kaldırmaya,. | Open Subtitles | لا يوجد أفضل من العمل المستمر في رفع الأثقال |
Rahatla, odaklan, küreyi kaldırmaya çalış. | Open Subtitles | استرخي، ركّز، وحاول رفع الكُرة في الهواء. |
Pazara gidip kafamı kaldırmaya yüzüm yok. | Open Subtitles | لا يمكننى الذهاب الى السوق ولا تحمل رفع رأسى |
Bana sanki bu ağır kutuları kaldırmaya çalışmak tarzında aptalca bir şey denemişsin gibi. | Open Subtitles | حقاً ؟ يبدو لي انك فعلت شيئاً غبياً مثل رفع صندوق ثقيل |
...kaldırmaya kalksam belimi incitiyorum. | Open Subtitles | عندما أحاول رفع حقائب سفر ماريس |
Bacağını kaldırmaya çalışıyor... | Open Subtitles | أنه يحاول رفع رجليه إلى الأعلى |
- Gerçekten de onu kaldırmaya çalışmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | -ماذا؟ -أنت لن تحاول رفع هذا الوزن، أليس كذلك؟ |
Her gün aynaya bakarak ne kadar zaman geçirdiniz, küçümseyici bakışınızı çalışarak, ciddi bakışınızı çalışarak, benim yaptığım gibi, Sean Connery'e benzemeye çalışarak, tek kaşınızı kaldırmaya çalışarak. | TED | كم من الوقت قضيته وانت تنظر في المرآة كل يوم، تتدرب على مظهرك التهكمي ، تتدرب على مظهرك الجاد، تحاول ان تبدو كـ شون كونري ، كما فعلت انا ، تحاول رفع حاجب واحد . |
El kaldırmaya cesaret edebilir misiniz? | TED | هل تتجرءون على رفع ايديكم؟ |
Televizyonu kaldırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول رفع التلفاز. |
Peki sen Amerika için elbiseni kaldırmaya hazır mısın? | Open Subtitles | وهل أنت مستعد لرفع زيك من أجل أمريكا ؟ |
Kürek kaldırmaya hazır ol. | Open Subtitles | إستعدوا لرفع المجاديف |
Kürekleri kaldırmaya hazır olun. | Open Subtitles | أستعدوا لرفع المجاذيف. |
Onu yataktan... onu yataktan kaldırmaya çalıştılar... | Open Subtitles | لقد حاولوا التقاط لقد حاولوا رفعها من على فراشها و |
Destek kırılmış olmalı. kaldırmaya çalışalım! | Open Subtitles | لا بدّ أنّ الدعامة قد انكسرت، فلنحاول رفعها! |