Önce kalkanın içine girip, sonra tankların arkasına geçmemiz gerek. | Open Subtitles | أولاً علينا التحرك إلى الدرع وبعدها يمكننا السير وراء الدبابات |
kalkanın üst sol kadranında bir dizi çarpışma raporlandı saat 1700 civarında bunun küçük bir asteroit yağmuru olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد كانت سلسلة من الاحتكاكات على الدرع الرباعي العلوي على الجهة اليسرى والذي بحلول 1700 تحول إلى عاصفة نجمية بسيطة |
Bak, burada ve burada kalkanın çoktan çöktüğü yerler ve şehrin su bastığı alanlar. | Open Subtitles | انظر، أنت يمكن أن ترى هذا هنا وهنا إن الدرع فشل والمدينةَ مصابة بالفيضان. |
Mutlaka bakmanız gerekirse, kalkanın iç kısmını ayna olarak kullanın. | Open Subtitles | إذا وجب عليك أن تراها,استعمل الجزء الداخلي من درعك كمرآة |
Üzerinde mavi bir kalkanın içindeki yeşil bir ağaç var etrafını yıldızların ve şeritlerin sardığı beyaz bir bayrak. | Open Subtitles | اي نوع من الاعلام ؟ علم أبيض مع شجرة خضراء داخل درع أزرق |
kalkanın %89'u tam güneş ışığı altında. | Open Subtitles | تسعة وثمانون بالمئة من الدروع في مواجهة ضوء الشمس |
İstasyon üçteki topraklama çubuklarını ayır, kalkanın çalıştırılmasına yardım et... sen ve dostların buradan zarar görmeden gidebilirsiniz. | Open Subtitles | قم بفصل القضبان الأرضية في المحطة 3 وساعد في إعادة تنشيط الدرع ويمكنك أنت وأصدقاؤك الرحيل عن هنا دون أن يلحق بكم أذى |
Virüsün, kalkanın kontrolünü ele geçirmesini artık engelleyemiyorum. | Open Subtitles | لم يعد بإمكاني منع الفيروس من اليسطرة على الدرع |
kalkanın adamantiyum ve vibranyum parçalarının karışımından yapıldı. | Open Subtitles | هذا الدرع مزيج من الأدمانتيوم وأجزاء من الفابرينيوم. |
- O kalkanın ömrünün dolduğunu söylemiştin sanırım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك قلت بأن الدرع الشخصي قد نفذت طاقته |
Sen saat dememiştin! - kalkanın arkasında ciddi ısı artışı. | Open Subtitles | أنت لم تقل أي شئ عن ساعات نحن نتعرض لحرارة خطيرة خلف الدرع الواقى |
kalkanın içindeki sıcaklık çok hızlı yükseliyor. | Open Subtitles | درجة الحرارة داخل الدرع تتزايد بسرعة كبيرة |
kalkanın korumasında, toplarımızın tepesine binene kadar ilerleyip onları tahrip edecekler. | Open Subtitles | بدون الدرع للحماية , سنصل إلى المدافع وبعدها يمكننا تدميرهم |
kalkanın içindeyiz. Tanklardan uzak durun. | Open Subtitles | إننا داخل الدرع فقط ابق بعيداً عن الدبابات |
Biliyor musun, şu kalkanın harika. Denememin sakıncası var mı? | Open Subtitles | أتعرف، درعك الخاص مدهش، أتمانع إذا جربته؟ |
Bakalım küçük kalkanın bunu durdurabilecek mi! | Open Subtitles | لنرى إن كان درعك الصغير يستطيع إيقاف هذا |
Korkuyorsan üzgünüm ama senin kalkanın değilim, tamam mı? | Open Subtitles | و أنا آسفة إن كنت خائفة لكنني لست درعك ، أتفهمين ؟ |
Bazen kılıcın senin kalkanın, bazen de kalkanın senin kılıcın olur. | Open Subtitles | أحياناً, يغدو نصلكَ درع لك .ودرعكَ يغدو نصلك |
Evet, o havalı kalkanın için de güzel olacak. | Open Subtitles | نــعــم ، أنــهــا رائــعــة جــدا فــي ذلــك درع جــديـــد بـــمـــواصــفــات جـــيـــدة |
kalkanın %91'i tam güneş ışığı altında. | Open Subtitles | واحد وتسعون بالمئة من الدروع في مواجهة ضوء الشمس |
kalkanın %94'ü tam güneş ışığı altında. | Open Subtitles | أربعة وتسعون بالمئة من الدروع في مواجهة ضوء الشمس كابتن؟ |
Bu kalkanın aynen görünür olmasını sağlayacak ancak biz içinden geçebileceğiz. - Steve, eğer sen... | Open Subtitles | إنّه يجعل الحجاب يظهر أنّه في مكانه لكن يمكننا أن نمر عبره. |
Tamam, kalkanın çalışmasıyla adakların aynı zamanlarda başladığını söylemiştin. Şöyle, böyle. | Open Subtitles | إذن فأنت تقول أن التضحية بدأت فى نفس توقيت بدء عمل الحقل الواقى |