O gece aç kalmıştık, "boşluğun ne olduğunu anlarsınız" demişti. | Open Subtitles | تلك الليلة كنا جياع ولم نفهم الفراغ الذي أخبرنا به |
Oraya gittiğimizde çok geç kalmıştık. Herkes ölmüş, mekan yanıp kül olmuştu. | Open Subtitles | ولكن عندما وصلنا هُناك، كنا مُتأخرين لقد ماتوا جميعاً والمكان بأكمله مٌحترق. |
Grunge'ın modası geçtikten sonra bile Grunge Grubu olarak kalmıştık. | Open Subtitles | كنا فرقة روك صاخب بعد أن اصبح الروك الصاخب منسياً |
Aynı gün ikimiz bir ara başbaşa kalmıştık, Bana çok sinirlenmiştin, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | كنّا بمفردنا كنت غاضباً منّي, أليس كذلك؟ |
Evet, kayak yaparken burada kalmıştık. | Open Subtitles | نعم , هناك توقفنا حين كنا ننتزه |
İlk günümüzde bir kalenin içindeki öğrenci yurdunda kalmıştık. | TED | وفي اليوم الاول كنا بالقرب من قلعة .. وكنا شبابٌ طائش |
- Ee, nerede kalmıştık? - Sanırım hepsi de sana delice âşıktı. | Open Subtitles | ماذا كنا نقول كنت تقول أنهن جميعاً وقعن فى غرامك |
En son Newton'ın Yerçekimi Kanunu'nda kalmıştık. | Open Subtitles | آخر مرة كنا نتحدث عن قانون نيوتن للجاذبية |
Fire Island'daki evimizde aynı odada kalmıştık. | Open Subtitles | كنا نتشارك الغرفة معا في بيت التصييف خاصتنا |
Nerede kalmıştık? | Open Subtitles | الى اللقاء، عزيزتي اعذريني، عن ماذا كنا نتحدث ؟ |
Nerede kalmıştık? | Open Subtitles | الى اللقاء، عزيزتي اعذريني، عن ماذا كنا نتحدث ؟ |
Don'la birlikte yaşamaya başladığımızda, ayrı ayrı CD rafları almak zorunda kalmıştık, çünkü ben, Cd'lerimi aldığım yere geri koymazdım. O ise, her şarkının, her an, nerede olduğunu bilmek isterdi. | Open Subtitles | عندما انتقلنا انا ودون للعيش معاً، كان لابد من أن نجعل رفوف للسديات لأننا كنا نخلط أغانينا في ما بيننا |
Bak Randy, biliyorum boktan bir durum fakat daha önce de çulsuz kalmıştık. | Open Subtitles | اسمع راندي، أعرف أنّ هذا بغيض لكننا كنا مفلسين سابقاً |
Geçide kadar ulaşmamız iki haftamızı aldı ve o zamana kadar çok geç kalmıştık. | Open Subtitles | استغرق الأمر منا أسبوعين قبل أن نجد طريقنا خلال البوابة ووقتها كنا متأخرين جدا |
Ama geç kalmıştık. Oraya ulaştığımızda adam gitmişti... | Open Subtitles | و لكن كنا متأخرين جداً, عندما وصلنا إلى هناك كان الرجل قد رحل و كذلك هي |
Nerede kalmıştık? Bakalım. "Rüyamda bana doğru geldi. | Open Subtitles | حسنا اين كنا بدأ يتجه نحوي كما لو أنه حلم |
O şehire, işlerimize hapsolup kalmıştık. İstemediğimiz bir hayatta hapsolup kalmıştık. | Open Subtitles | كنّا محاصرَين في وظيفتينا وتلك المدينة، وكنّا سنحاصر في حياة لم نردها |
O şehire, işlerimize hapsolup kalmıştık. İstemediğimiz bir hayatta hapsolup kalmıştık. | Open Subtitles | كنّا محاصرَين في وظيفتينا وتلك المدينة، وكنّا سنحاصر في حياة لم نردها |
Benim doğaçlama gösterim tarafından bölünmeden önce nerde kalmıştık ? | Open Subtitles | الآن، أين كنّا قبل أنّ نقاطعكما بأدائي المرتجل؟ |
Nerede kalmıştık Doktorlar? | Open Subtitles | يا اطباء , اين توقفنا المرة السابقة |
Tamam. Nerede kalmıştık? | Open Subtitles | حَسَناً، غرامة، أين كُنّا نحن؟ |
Evliliğimiz bitti. Aylarca ayrılmayı istedik, ama o evin içinde sıkışıp kalmıştık. | Open Subtitles | زواجنا إنتهى أردنا الطّلاق منذ شهر، و لكنّنا بقينا عالقين في هذا المنزل |
Kocamla birlikte birkaç gece önce orada kalmıştık da sanırım odamızda geceliğimi unutmuşum. | Open Subtitles | أنا وزوجي أقمنا في فندقكم منذ عدة ليالٍ وأعتقد أنني نسيت ثوب النوم في الغرفة |
Kevin, beni aldatıp evliliğimizi mahvettiğin yerde kalmıştık. | Open Subtitles | عن أين توقّفنا؟ كيفن)، أين توقّفنا) كان حيث خُنتني ودمّرتَ زواجنا |