Bence birkaç gün daha babanda kalmalı, bilirsin, güvende olması için. | Open Subtitles | تعلمين أعتقد أنه يجب أن يبقى معوالدكليومآخر أوهكذا . تعلمين، فقطلبيقىبالجانبالجيد. |
Ama onu babası değil, ben büyüttüm. Benimle birlikte kalmalı. | Open Subtitles | لكنّ الأبّ لم يربيه، بل أنا، يجب أن يبقى معيّ |
..orada kalmalı ve Foster Cane'le gece yapılacak röportajı kaydetmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تبقى وتكتب هذه المقابله مع فوستر كين الليله |
Tamam. Her şeyden sonra sadece bir tane araba kalmalı. | Open Subtitles | حسناً.تذكر فقط سيارة واحدة يجب أن تبقى بعد كل شيء |
Ben iyi biriyim ve öylede kalmalı. | Open Subtitles | أنا شخص جيد و يجب أن أبقى على هذا الحال. |
Bu kişisel bir mesele ve öyle kalmalı. | Open Subtitles | وبالتأكيد ليس المدرسة، هذه مسألة خاصة علينا أن نبقيها كذلك |
En az üç ay hastanede kalmalı. Daha sonra hareket edebilir. | Open Subtitles | يجب أن يظل في المستشفي لمدة 3 شهور علي الاقل قبل أن ينقل |
Tam da bu yüzden, bütün bunlar bu odada kalmalı. | Open Subtitles | ولذلك السبب يجب أن يبقى كل هذا في هذه الغرفة |
Trieste'ye gelene kadar bu gizli kalmalı. | Open Subtitles | لابد أن يبقى هذا طى الكتمان حتى نقابل تريست |
Bu aramızda sır kalmalı, şimdilik. | Open Subtitles | ينبغي أن يبقى الموضوع سراً في الوقت الحاضر |
Fakat burası onun işyeri ve öyle de kalmalı | Open Subtitles | ولكن هذا هو مكان عمله ويجب أن يبقى على هذا النحو |
kalmalı ve savaşmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تبقى وتحارب سأخرج إلى العلن وأعد مزيداً من الخطابات |
Bu ilaçlar Birleşik Devletler'de kalmalı. | Open Subtitles | هذه الأدوية يجب أن تبقى في الولايات المتّحدة |
Bu ilaçlar Birleşik Devletler'de kalmalı. | Open Subtitles | هذه الأدوية يجب أن تبقى في الولايات المتّحدة |
Yalnız kalmalı ve durumumu değerlendirmeliyim. | Open Subtitles | أنا أريد أن أبقى لحالي لكي انظر في الأمر |
Sanırım öyle de kalmalı. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا أن نبقيها كذلك |
Doktorlar ringin dışında kalmalı. Doktorlar asla dövüşmemeli. | Open Subtitles | يجب أن يظل الأطباء خارج الحلبة بالطبع,لا يجب أن يلاكم الأطباء |
Şüphesi gerçek mi, yoksa beni kızdırmak için mi bilmiyorum ama ne olursa olsun, evde kalmalı. | Open Subtitles | ولكن لا أعرف إن كان شكها حقيقياً أم ضغينة لي، ولكن أياً كان، يجب أن تظل هنا. |
O burada kalmalı. Dışarıya çıkmasına izin verme, anladın mı? | Open Subtitles | يتوجب عليه البقاء هنا غير مسموح له بالخروج, أفهمت؟ |
En azından bir buçuk ay Poonam burada kalmalı. | Open Subtitles | يجب ان تبقى بونام هنا شهر ونصف على الأقل |
Mısır bana karşı, ve bu yüzdem Mısırlılar Hartum'da kalmalı. | Open Subtitles | مصر تعارضنى و لذلك يجب ان يبقى المصريون فى الخرطوم |
Mahkum kalmalı. | Open Subtitles | السجناء يَجِبُ أَنْ يَبْقوا! |
- Beş gün orada kalmalı. - Şimdi görmek istiyorum. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَبْقى هناك لخمسة أيامِ أُريدُ رُؤيته الآن |
Belki de onlar seninle burada kalmalı. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن يظلوا معك |
Sanırım bu aramızda kalmalı. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا ان نبقي الأمور في إطار سلس |
Bence sırlar gizli kalmalı. | Open Subtitles | و انا ما زلت اعتقد ان الاسرار عليها البقاء كأسرار |