O yüzden kalman gerektiğini düşünüyorum, Clay. Eğer kalırsan seni tedavi edeceğiz. | Open Subtitles | وأظن أنك يجب أن تبقى هنا كلاي وإذا قمت بذلك، سنقوم بإصلاح الأمر |
Korkum yok. Ve tanrıça şu an için senin burada kalman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | والآلهة قالت يجب أن تبقى هنا في الوقت الراهن. |
İşlem sırasında bilinçli kalman gerektiğini söylemiş miydi? | Open Subtitles | هل أخبركَ أنه يجب أن تبقى صاحياً؟ |
Yine de burada kalman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | مازلت اعتقد أنّك يجب أن تبقى هنا. |
Burada biraz daha kalman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن عليك البقاء هنا، مدة أطول |
Burada kalman gerektiğini biliyorum yakınlarda tren ya da otobüs durağı var mı? | Open Subtitles | اسمع، أنا أعلم بأنّك يجب أن تبقى هنا ... لكن هل هناك محطة باصات او قطار قريب؟ |
Philip'in ilk yardıma ihtiyacı var. Senin onunla kalman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | إن (فيليب) يحتاج إلى رعاية طبية أعتقد أنك يجب أن تبقى معه |
- Eric, kalman gerektiğini hissediyorsan konuşabiliriz. | Open Subtitles | -إريك) إن شعرت أن عليك البقاء يمكننا التحدث بالأمر) |