"kalmayıp" - Traduction Turc en Arabe

    • ليس فقط
        
    • فحسب بل
        
    • و ليس
        
    • وحسب بل
        
    adını tamamen yanlış söylemekle kalmayıp bir de apayrı bir organizasyondan olduğunu açıklar. Open Subtitles ليس فقط انه اخطاءفي اسمك لكنه يقول إنك كنت من مؤسسة مختلفة تماما.
    İmalat sadece daha verimli olmakla kalmayıp aynı zamanda daha da esnek hâle gelecek ve bunlar tam da eksikliğini duyduğumuz büyüme unsurlarıydı. TED ليس فقط التصنيع سوف يكون بإنتاجية أكبر سيصبح أيضًا أكثر مرونة وتلك بالتحديد هي عناصر النمو التي افتقدناها
    Sadece suçlu olmakla kalmayıp, yanına yaklaştığında çığlıklar atan bir kadını, anlamsızca saplantı yaptın. Open Subtitles ليس فقط تعتبر مجرمة لكنها تصرخ إذا إقتربت منها
    Sadece bununla kalmayıp aynı zamanda sizin dünyayla ve oradaki diğer cihazlarla bağlantınızı sağlayarak onlarla bütünleştirecek bir şey. TED ولكن ليس هذا فحسب .. بل سوف تكسبك تكامل تام مع الكون من حولك وكل الاجهزة الموجودة فيه
    sadece bununla kalmayıp, çok zayıf bir oruspu çocuğu olup.. hatta onun pantolonunu kıçında tutmasını bile sağlayamıyorsun. Open Subtitles وليس السافل ضعيفاً فحسب بل لا يمكنه منعها من السيطرة على شئون البيت الأبيض
    Sadece çok daha eğitimli ve verimli şekilde satın alma yapmakla kalmayıp aynı zamanda borsadaki tüm karmaşık finansal işlemleri yapabilecektiniz. TED و ليس شراء أشياءٍ أكثر بطريقة حضارية و فعالة أكثر فقط، بل الإنخراط في جميع التعاملات المالية المتقدمة في سوق الأسهم.
    Sadece herbir parçayı nasıl taramam gerektiğini anlamakla kalmayıp,... Open Subtitles لذا فلا يتعيّن عليّ أن أعرف كيفية فحص كل قطعة وحسب بل يتعيّن عليّ كذلك
    Bu harika! Sadece öğrenmemekle kalmayıp bildiklerimi de unutuyorum. Open Subtitles هذا جيّد ، ليس فقط أنني لست أتعلم بدأت أنسى أمور كنت أعرفها
    Sadece acaip sıkıcı bir iş olmakla kalmayıp, aynı zamanda da çok ama çok tehlikeli olan tek iş. Open Subtitles الوظيفة الوحيدة التى ليس فقط مضجرة بل في نفس الوقت، خطرة جداً جداً
    Bu savaş başkalarına sadece bir örnek olarak kalmayıp, devam eden her savaşın da sona erebileceğini gösterir. Open Subtitles وكونى مثل للاخرين ليس فقط فى هذه الحرب ولكن فى كل حرب تنشب فربما تنتهى مثل هذه على خير
    Kovulduğunuzu yüzünüze söylemekle kalmayıp sizi haneye tecavüz, mala zarar verme ve diğeri neydi? Open Subtitles ليس فقط يمكنني ان اطركم وجهاً لوجه يمكنني ان اتهمكم بالخلع و الاقتحام , تخريب البضائع و ماذا ايضاً ؟
    Sadece tehlikeli bir adam olmakla kalmayıp diplomatik dokunulmazlığı da var. Open Subtitles هو ليس فقط خطير هو لديه الحصانة الدبلوماسية
    İsa'nın sana sadece sonsuz hayatı sunmakla kalmayıp bu hayattaki acılardan da kurtaracağını söyleseydim? Open Subtitles ماذا لو أخبرتك بأن المسيح يمكنه أن يعرض عليك ليس فقط الحياة الأبدية، بل أيضًا التحرير من الألم في هذه الحياة؟
    Buna karşın, yerel suç hikâyeleri bültene öncülük etmekle kalmayıp yaklaşık beş dakika yedi saniyeyle gündemi 14 kat fazla işgal ediyor. Open Subtitles الجرائم المحليه ليس فقط تبدأ النشره ولكنها تملأ 14 مره ضعف البث
    Leo, sence beni geçmişe göndermekle kalmayıp bana hareketlerim üstünde tam kontrol verecek bir büyü yazabilir miyim? Open Subtitles ليو، أتظن أنه بإمكاني كتابة تعويذة لا تُرسلني إلى الماضي فحسب بل تُعطيني سيطرة كاملة على أفعالي أيضاً؟
    Filmleri çekmekle kalmayıp kurgulamış. Open Subtitles اذا هو لا يقوم بتصوير الجريمة فحسب بل يعدلها
    Düşmanın çıkarlarına hizmet etmekle kalmayıp ülkemize ihanet ettiniz. Open Subtitles لم تفعل ذلك لمساعدة الإرهابيين فحسب بل لخيانة بلدك
    Hatta düşünmekle kalmayıp, sık sık görelilik teorisiyle ve kozmolojiyle kıyasta bulunuyorlar. TED و ليس هذا فحسب، هم يستخدمون القياس للنظرية النسبية و لعلم الكونيات غالباً.
    Göstereceğiz kendimizi karar anı gelip çatınca, Mertliğin lafta kalmayıp ortaya konulacağını da. Open Subtitles فالشجاعة تعيش فى الأفعال و ليس فى الأكاذيب المغرورة لقد تجمّعنا فى جحر العدو يا صديقى
    Bununla kalmayıp üstelik moleküler seviyedeki makinelerde bile makinelere ne olduğunu anlayabildiler. TED و ليس ذلك فقط، ،سيتمكنوا ايضاَ من الفهم حتى على المستوى الجزيئي داخل الجهاز - و ما يجري في الآلات.
    Sadece bu anları kaçırmakla kalmayıp onları koru... Open Subtitles ولكن علاوةً على ذلك, أنك فوّت.. أنه تبيّن لها في نهاية المطاف.. أنها لم تفوّت ذلك وحسب, بل وأنها لم تكن هنالك لـ..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus