"kalmayacağım" - Traduction Turc en Arabe

    • لن أبقى
        
    • لن أمكث
        
    • لن ابقى
        
    • لن أكون
        
    • لن أبقَ
        
    • أنني لن
        
    • لن أقف
        
    • لن أجلس
        
    • لن أظل
        
    • لن اكون
        
    • أَبْقى
        
    • فلن أبقى هنا
        
    • لن أبقي
        
    • لن اتأخر
        
    • لن أطيل
        
    Hayatımın sonuna kadar güvenlikçi kalmayacağım. Geçici bir iş bu. Open Subtitles أنا لن أبقى حارساً للأبد, إنّها فترة مؤقتة ليس إلّا
    Fazla kalmayacağım. Bir merhaba der, sonra yola koyulurum. Open Subtitles أنظر, أنا لن أبقى طويلا, ربما سألقي التحيّة فقط ثمّ سأغادر, موافق؟
    Affedersin ama peşimde bir manyak var. Şehirde kalmayacağım. Open Subtitles عذراً، ثمة معتوه يطاردني، لن أبقى في المدينة
    Burada uzun süre kalmayacağım, bir yanlışlık var. Open Subtitles لكني لن أمكث هنا طويلا لقد ارتكبوا خطأ بحقي
    Alınma ama, burada adını hatırlayacak kadar uzun süre kalmayacağım. Open Subtitles من دون اهانة، لكنني بالطبع لن ابقى هنا ما يكفي من الوقت حتى اتذكر اسمك
    Görünüşe göre o cezaevini bildiğim sürece hiç yalnız kalmayacağım. Open Subtitles يبدو أنه كما اعرف طريقي حول السجن,سوف لن أكون وحيداً
    Peki, ama ben bu gece bu evde kalmayacağım, tamam mı? Open Subtitles حسناً، ولكنني لن أبقى هنا الليله، حسناً؟
    Eşyalarımı otobüste bırakın, çünkü hapishanenizde kalmayacağım. Open Subtitles دع أغراضي في الحافلة لأنني لن أبقى في سجنكم
    Eşyalarımı otobüste bırakın, çünkü hapishanenizde kalmayacağım. Open Subtitles دع أغراضي في الحافلة لأنني لن أبقى في سجنكم
    - Evde onunla mı kalacaksın? - Hayır. Evde onunla kalmayacağım. Open Subtitles هل ستبقى في معه في المنزل لا لن أبقى معه في البيت
    Burada fazla kalmayacağım. Dr. Mandrakis ve karısı birazdan evde olacak. Open Subtitles لن أبقى طويلاً الدكتور مدروغوس سيأتي قريباً
    Pekala, hastama parmağını bile sürerse burada kalmayacağım! Open Subtitles حسناً ، أنا لن أبقى إذا زرع أصبع واحد على مريضي
    kalmayacağım. Sadece benim için birşey yapmanı istiyorum. Open Subtitles أنا لن أبقى أريدكِ فقط أن تفعلي شيئا من أجلي
    Ne kadar davetkâr gelse de, çok kalmayacağım. Open Subtitles مع أن ذلك يبدو كترحيب بي لكنني لن أبقى طويلا
    kalmayacağım. Bunu Eyalet Kayıtlarına götürmeliyim. Open Subtitles لن أمكث كثيراً أود أن أُعيد تلك إلى سجلات المقاطعة
    Alınma ama, burada adını hatırlayacak kadar uzun süre kalmayacağım. Open Subtitles لا تزعجني، لكنني بالطبع لن ابقى هنا ما يكفي من الوقت حتى اتذكر اسمك
    Sana bir şey diyeyim, Pearl.. Hayatım boyunca "hiç kimse" olarak kalmayacağım. Open Subtitles دعيني اقول لكي شيئا ، يا بيرل أنا لن أكون نكرة طوال حياتي
    Bu boyunduruk altında yaşayacak değilim. Burada daha fazla kalmayacağım. Open Subtitles ولن أعيش تحت ذلك الظلم لذا لن أبقَ هنا طويلاً
    İyi tarafından bakarsam, sınıfta kalmanın acısını çekmek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles الجانب المُشرق هو أنني لن أعاني من الإخفاق في الجامعة
    Pozitiflerden oluşan milislerin bu şehrin kontrolünü ele geçirmesine seyirci kalmayacağım. Open Subtitles أنتِ على خطأ لن أقف بجانبه وأشاهد مقاومة شعبية للنواحي إيجابية
    Bu bir cadı avı ve ben bu odada bir dakika daha kalmayacağım. Open Subtitles هذه مطاردة وأنا لن أجلس في هذه الغرفة دقيقة واحدة بعد الآن
    Çok kalmayacağım burada. Open Subtitles ،دعنا ننتهي من هذا الحديث فأنا لن أظل هنا لفترة طويلة
    Artık yalnız kalmayacağım. Yeni bir sevgili bulacağım. Hiç şüphem yok. Open Subtitles انا لن اكون وحيدة, سأجد الحب و مؤكد سارتاح
    Yemek için kalmayacağım, herşeyin senin için aynı olmasını umarım. Open Subtitles أنا لَنْ أَبْقى للعشاءِ، إذا كان نفس الشيء بالنسبة إليك.
    Bak, merak etme, kalmayacağım. Open Subtitles اسمعوا, لا تقلقوا, فلن أبقى هنا.
    Bütün gün burada kalmayacağım. Open Subtitles - لن أبقي هنا طوال اليوم. - الحمد لله!
    Ama yarın her şey daha iyi olacak. Ve söz veriyorum, 15 dakikadan fazla kalmayacağım. Open Subtitles لكن الوضع سيكون أفضل غداً، واوعدك انى لن اتأخر لأكثر من ربع الساعة
    Elektrikli ocağımı çıkardım çünkü kafeterya yemeğinden bıktım, ama yeni vaka sayesinde burada çok kalmayacağım değil mi? Open Subtitles أحضرت موقدي لأني سئمت من أكل الكافتيريا و لكني لن أطيل البقاء هنا بسبب القضية الجديدة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus