ve cevredeki kalsiyumu (Ca +2) kendilerine cekebilyorlar bir sira kalsiyum, bir sira karbonat koyuyorlar, kalsiyum ve karbonat ve bu sekilde devam ediyor. | TED | ويمكنها أن تأخذ الكالسيوم من المحيط، تضع طبقة من الكالسيوم ثم الكاربونات، الكالسيوم والكاربونات. |
Hepsinden önemlisi de... sağlıklı kemikler ve dişler için, kalsiyumu unutmayalım. | Open Subtitles | هام جداً لذلك الجزء. ودعونا لا ننسى الكالسيوم من أجل عظام جيده وقوية ولأجل الأسنان. |
Alkolikler iyi beslenmez. Kanama ve kalsiyumu açıklar. | Open Subtitles | السكيرون لا يأكلون جيداً يفسر هذا النزيف و الكالسيوم |
kalsiyumu bloke eden ilaçlar böbreği hasarlara karşı korurlar. | Open Subtitles | والأدويةُ الّتي تحصر الكالسيوم تميلُ لأن تحمي الكليةَ من التلف |
Bu ırsi, fakat ayrıca beslenmesinde .kalsiyumu yetersiz olabilir. | Open Subtitles | انه وراثي . ولكنه قد يكون ايضا ليست هناك كفاية من الكالسيوم في النظام الغذائي |
Eroin vücuttaki kalsiyumu vampir gibi emiyor. | Open Subtitles | الهيروين يمتص الكالسيوم من جسدك مثل مصاص الدماء. |
Eroin vücuttaki kalsiyumu vampir gibi emiyor. | Open Subtitles | الهروين يمتص الكالسيوم من جسمك كمصاص دماء |
Kaybolan kalsiyumu deli gibi geri kazanmak istiyorlar. | Open Subtitles | في محاولة يائسة منهم لتعويض الكالسيوم المفقود |
1914’te araştırmacılar, kimyasal sodyum sitratın pıhtılaşmanın oluşumu için gerekli kalsiyumu ortadan kaldırarak kanın pıhtılaşmasını durdurduğunu keşfettiler. | TED | في عام 1914، اكتشف باحثون أنّ مادة سيترات الصوديوم الكيميائية تمنع تجلّط الدم من خلال إزالة الكالسيوم الضروري لعملية التجلُّط. |
Bir kemiğiniz kırıldığında vücudunuz diğer tüm kemiklerdeki kalsiyumu silip süpürüyormuş, buna parmak ucunuzun içinde kalmış denizkestanesi dikeni ucu da dâhil. | TED | اتضح، أنه عندما تتعرض لكسر في العظم، فإن جسدك يقتات من الكالسيوم الموجود في جميع عظام جسدك... ومن شوكة القنفذ البحري الصغيرة التي سكنت في مفصل أصبعك. |