Onlar seni korumak için kalkıp ateş ediyor sense bir kaltak gibi ağlıyorsun. | Open Subtitles | يرفعون رؤوسهم و يردّون إطلاق النار لحمايتك و أنت تبكي كعاهرة |
Burada iyi ve güzel bir kaltak gibi oturacaksın. | Open Subtitles | لذا سوف تجلسين مكانكِ كعاهرة مطيعة |
Hayatında ilk defa, lütfen bencil bir kaltak gibi davranma. | Open Subtitles | لأوّل مرّة في حياتكِ، أرجوكِ لا تتصرّفي كسافلة أنانية |
Özür dilemeye çalışıyorum, sense tam bir kaltak gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | انا احاول الاعتذار و انت تتصرفين كسافلة معي |
Cesar sana merhaba dememi ve kaltak gibi davranmamamı söyledi. | Open Subtitles | يقول سيزار أن أقول لك مرحبا. ولا تتصرف مثل العاهرة. |
Mükemmel bir mal, ama sen kaltak gibi öksürüyorsun. | Open Subtitles | لقد كان الأمر رائعاً، لكن... أنتي تسعلين مثل العاهرة |
Neden küçük bir kaltak gibi davranıyorsun sen? | Open Subtitles | لماذا تتصرف مثل عاهرة صغيرة الآن؟ |
Aslında o seni küçük bir kaltak gibi kontrol ediyor. | Open Subtitles | انها تسيطر عليه مثل عاهرة لعينة تافهه |
Bir kaltak gibi hissetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تشعري كعاهرة |
ve bir kaltak gibi çığlık atıyordu, tıpkı oğlun gibi! | Open Subtitles | وبدأت باصراخ مثل العاهرة, تمامامثلابنك! |
ve bir kaltak gibi çığlık atıyordu, tıpkı oğlun gibi! | Open Subtitles | وبدأت باصراخ مثل العاهرة, تمامامثلابنك! |
kaltak gibi giyindiğine şaşmamalı! - Seni adi herif! | Open Subtitles | لا عجب أنها تلبس مثل العاهرة |