Ön kapıdan çıkmış, park yerindeki bakım kamyonuna düz kontak yapmış. | Open Subtitles | خرج من الباب الأمامي، وقام بتشغيل شاحنة صيانة موجودة بمنطقة الانتظار |
bir tane havaalanı kamyonuna, bir tane Moskova kamyonuna. | Open Subtitles | واحد إلى شاحنة المطار , واحد إلى شاحنة موسكو. |
Polis bir yakıt kamyonuna atlayan bir adamla ilgili bir telefon geldi. | Open Subtitles | البوليس تحدث عن شخص قد وثب للتو على شاحنة وقود |
-Zamanım yoktu. Birini ayarlayıp kamyonuna attım. | Open Subtitles | لم احظ بالوقت الكافي, القيت واحدة منها فقط في شاحنتك |
Ben senin kafanı ezmeden önce ufacık kamyonuna geri dön, ...ve hemen burdan uzaklaş. | Open Subtitles | الآن ، سوف تعود إلى شاحنتك وستنصرف قبل أن احطم جمجمتك اللعينة |
Babam Navahoların kamyonuna çarptı. | Open Subtitles | لقد اصطدم والدي بشاحنة محملة لقبيلة نافاهو, كانوا |
Adrian Monk biraz önce çöp kamyonuna mı atladı? | Open Subtitles | هل فعل أدريان مونك تلك القفزة إلى شاحنة القمامة؟ |
Ama şimdi bir tezek kamyonuna konan sinekleri bile kaçırabilirsin. | Open Subtitles | ولكن الآن.. يمكنك أن تخيف ذباب شاحنة سماد |
Tehlikeli atık kamyonuna çarpmakla birinin kazancı ne olabilir ki? | Open Subtitles | وما الذي سيحصل عليه كل شخص من شاحنة مضروبة مملؤة بمواد خطرة ؟ |
Neredeyse bir çöp kamyonuna motosikletli bir beyaz hatunu ezdiriyorduk. | Open Subtitles | لقد جعلنا شاحنة المهملات تنحرف عن الطريق تقريبا بإتجاة فتاة تركب دراجة |
- Yiyecek kamyonuna gidin. Herkes yiyecek kamyonuna gitsin. Buradan. | Open Subtitles | على الجميع الذهاب إلى شاحنة الحموله من هنا,تحركوا |
Evet, Jessi'nin paraşütle atlamaya gidip, bir domates kamyonuna düştüğü, ve kendi düğününe geç kaldığı bölüm. | Open Subtitles | نعم، إنها الحلقة التي ذهب فيها جيسي للقفز بالمظلات و حط على شاحنة طماطم و تأخر عن زفافه إنها مضحكة جداً |
Ama sonradan fren bozuldu. Şanlıydım ki, çöp kamyonuna yandan çarparak durabildim. | Open Subtitles | و بعدها توقفت الفرامل ، لحسن الحظ تمكنتُ من إيقاف نفسي للاصطدام في شاحنة جمع القمامة |
Havai fişekleri bir çiftlik kamyonuna götürdüm. | Open Subtitles | احضرت الألعاب النارية إلى شاحنة مزرعة وقادها بعيداً |
Telefonları kuzeye giden bir çöp kamyonuna attım. | Open Subtitles | لقد القيت الهاتف في شاحنة قمامة متجهة شمالاً في حال قاموا بتتبعه |
Sanırım hepsi bu kadar, eğer kamyonuna ihtiyacın varsa. | Open Subtitles | هذا كل شئ كما يبدو يمكنك إرجاع شاحنتك |
Eski güvenilmez kamyonuna? | Open Subtitles | شاحنتك الأثرية التى لا يُعتمَد عليها؟ |
Senin Valencia'da dolaşıp müşteri arayışını, şekil verme için insanları kamyonuna çekişini hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع فقط أن أتخيلك تتسكع في شوارع "فالنسيا" وتستدرج الناس إلى شاحنتك ليقصّوا شعرهم. |
Ben de onlar dondurma kamyonuna koştururken biraz örnek yürüttüm. | Open Subtitles | لذا قمت بسرقة عينة عندما كانوا يجرون ليلحقوا بشاحنة الأيس كريم |
Bu herif, kadını kendi kamyonuna götürüyor onunla sevişmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إذاً فهذا الرجل أغرى فتاة إلى شاحنته وحاول إقامة علاقة معها وحين غضبت ورحلت |
Koyu kamyonet Gabby'yi kamyonuna götürmek için kullandığı taşıyıcı olabilir. | Open Subtitles | الفان الداكنة قد تكون مجرد وسيلة مواصلات لأيصال " غابى " لشاحنته |
- Gördüm. Ama iyi bir adam, bir kalleşin kamyonuna yapıştırttığı etiketi umursamaz. | Open Subtitles | ولكن الرجل الحقيقى لا يهتم بما أرغمه شخص حقير على لصقه بشاحنته! |