Kanıt odasından birini tanıyorum, bana bir iyilik borcu var. | Open Subtitles | أعرف رجل في غرفة الأدلة وهو يدين لي بعروف |
Kanıt odasından Josef Wiesel'in günlüğü yukarı getirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | كنت أحتاج جوزيف لإحضار مذكرات ويزل من غرفة الأدلة |
Narkotik şubesinde, polisin biri, Kanıt odasından... 500,000 papel değerinde kokain yürütmüş. | Open Subtitles | ...على ما يبدو أن شرطيا ما من قسم ما سرق ..ما قيمته نصف مليون دولار من الكوكايين من غرفة الأدلة |
Hayır, onların hokkabazlıklarındaki son sahneyi tamamlamalarını engellemek için Kanıt odasından yürüttüm. | Open Subtitles | لا، سرقته من غرفة الدليل لمنعهم من الإكمال... فعلهم النهائي prestidigitation. |
Solda duran üç bomba dünden gelenler sağdaki ise Quantico'daki Kanıt odasından. | Open Subtitles | الثلاثة على اليسار هم قنابل البارحة القنبلة التي باليمين (من غرفة الدليل في (كوانتيكو |
Polisler önce mala el koyuyor, ardından herkesi tutukluyor son zerresine kadar paylaşarak Kanıt odasından çıkartıp bize geri satıyor ve temelde piyasayı kendileri kontrol ediyorlardı. | Open Subtitles | الشرطة تستولي عليها، وتقبض على الجميع ومن ثم يبدأوا بأخذها من غرفة الأدلة يقـلّـلوا من جودتها جداً ثم يبيعونها مجدداً لنا |
Kanıt odasından bir silah çıkardım. | Open Subtitles | لقد أزلت سلاحاً من غرفة الأدلة |
Julianna senin gözetimin altındaki Kanıt odasından kaçtı. | Open Subtitles | (جوليانا) أقتحمت غرفة الأدلة تحت مراقبتك |
Kanıt odasından bir ateşli silah çıkarttım ve Dedektif Malcolm Graham'e verdim. | Open Subtitles | انتزعت سلاحاً نارياً من غرفة الأدلة (وأعطيته للمُحقق (مالكولم جراهام |
Kanıt odasından çalınan paralar yüzünden. | Open Subtitles | لأجل مال مفقود من غرفة الأدلة |