"kanıtladı" - Traduction Turc en Arabe

    • أثبتت
        
    • يثبت
        
    • اثبت
        
    • لقد أثبت
        
    • اثبتت
        
    • ثبت
        
    • وأثبت
        
    • أثبتَ
        
    • برهن
        
    • اثبتوا
        
    • أثبتوا
        
    • برهنت
        
    • بإثبات
        
    • إنه أثبت
        
    Ayrıca Light-kun hiç bilmeden suçlular ölüyordu. Hem gözaltı kameraları bunu kanıtladı. Open Subtitles ولم يكن لديك طريقة لمعرفة أن المجرمون قد ماتوا والكاميرات أثبتت ذلك
    Ancak davacı taraf sizin şüpheli karaktere sahip bir kadın olduğunuzu kanıtladı. Open Subtitles ولكن النيابة العامة قد أثبتت أن أنّك امرأة ذات طابع مشكوك فيه
    Sonra orada birisini öldürdü ama ceza almadı, deli olduğunu kanıtladı. Open Subtitles وقام بعدها بقتل شخص ما، ولكنه هرب وذلك يثبت أنه مجنون
    Kardeşim Khan, bayrağı için oynayarak daha büyük bir motivasyonun olmadığını kanıtladı. Open Subtitles الاخ خان اثبت ان ليس هناك حافز اكبر من اللعب تحت لواءك
    Bilim çoktan sigaranın, alkolün ve Çin Yemeklerinin tehlikesini kanıtladı ama ben hâlâ herkes için kolayı da mahvedebilirim. Open Subtitles لقد أثبت العلم مخاطر التدخين والكحول والطعام الصيني، ولكني لا أزال أستطيع افساد المشاريب العادية للجميع.
    Bitki yaratıklar, potansiyel silah olarak kullanışlı olduklarını kanıtladı. Open Subtitles المخلوقات النباتية اثبتت فائدتهم كأسلحة محتملة
    Sense bize müsait olmadığını söylemiştin. Biz de verdiğin numaranın sahibi ile iş anlaşması yaptık ve o, beceriksiz olduğunu kanıtladı. Open Subtitles واتفقنا مع الرجل الذي أعطيتَنا رقمه ولقد ثبت أنه ..
    Ancak, karbon vergisinin kendisi de popüler olmadığını ve politik bir çıkmaz olduğunu kanıtladı. TED ومع ذلك فأن ضريبة الكربون في حد ذاتها أثبتت أنها لا تحظى بشعبية وبأنها الطريق السياسي مسدود أمامها.
    emredildiğini düşünüyor. Mirasının anlaşılması zor olsa da, Sankara'nın birçok politikası zamanının ötesinde olduğunu kanıtladı. TED رغم أنّ إرثه مُعَقّد، إلّا أن العديد من سياسات سانكارا أثبتت أنها سابقة لعصرها.
    Küçük olduğunu biliyorum ama Lisa, olgun ve güvenilir olduğunu kanıtladı. Open Subtitles أعلم أنها صغيرة، ولكنها أثبتت أنها ناضجة ويمكن الاعتماد عليها.
    Esteban'ın vakası, virüsün yok olabileceğini kanıtladı. Open Subtitles لقد أثبتت حالةاستبان أن وقف انتشار الفيروس ممكن
    Benim için doğru olduğunu sandığım kız, ne yaptı etti bana öyle olmadığını kanıtladı. Open Subtitles فالفتاة التى اعتقدت أنها فتاتى المختارة ، أثبتت أنها ليست كذلك
    Senin bulduğun şekil değiştiren bunun olabileceğini kanıtladı artık. Open Subtitles لكن أعتقد أن لديك شكل شيفتر يثبت أنه يمكن القيام به.
    Efendim, Demir Maymun bizim masum olduğumuzu kanıtladı. Open Subtitles سيدي الرئيس ، ظهور القرد الحديدي يثبت اننا أبرياء.
    Şimdi O'Neill bana, yalnızca kendi sadakatinin nereye olduğunu değil aynı zamanda seninkininde nereye olduğunu kanıtladı. Open Subtitles الآن اونيل اثبت لي ليس فقط ولاءه، لكن ولاءكم ايضا
    Ama devlet doktorumuz Dr. Yamak, kadın beyninin sincabınki kadar olduğunu kanıtladı. Open Subtitles هذا خطأ لكن طبيب عالم حكومي اثبت بانه بحجم السنجاب
    Gerçekten. Kira'nın yaşadığını, uzaktan öldürebildiğini ve Japonya'da olduğunu kanıtladı. Open Subtitles لقد أثبت بأن الوفيات كانت جرائم قتل وأن كيرا في اليابان
    Zor olabilir fakat bunlar zor zamanlar ve bu olanlar öyle olduğunu kanıtladı. Open Subtitles انها ربما صعبة لكن هذه اوقات عصيبة وقد اثبتت الفاعلية
    Bizim bahisçi başka yerde olduğunu kanıtladı ama balistik raporu geldi. Open Subtitles لقد ثبت عُذر غياب المُراهن. ولكن صدر تقرير المقذوفات للتو، ولدينا تطابق.
    Ve düşüncemin doğru olduğunu kanıtladı ve bu projede gelecek birkaç yıl çalışmama zemin hazırladı. TED وأثبت لي ان فكرتي عملت وهذا سوغ لي العمل في هذا المشروع لسنتين متتاليتين
    Profesör bize şiddetin çok doğal bir şey olduğunu kanıtladı. Open Subtitles هو أكثر مِنْ ذلك. الأستاذ أثبتَ إلينا ذلك العنفِ طبيعيُ.
    Bu ruhları göstererek, Eisenheim bizlere ruhun ölümsüzlüğünü kanıtladı. Open Subtitles برهن لنا أيزينهايم على خلود الروح. تم إعادة تأكيد وجود الروح... وذلك في مواجهة
    İçgüdülerimde haklıydım ve Portekizliler de bunu kanıtladı. Open Subtitles توقعاتي كانت صحيحة والبرتغاليين اثبتوا ذلك
    Bilim adamları bunu binlerce yıl önce kanıtladı. Open Subtitles العلماء أثبتوا هذا قبل الاف السنين.
    Bu deniz yaratıklarına gösterdiğin merhamet takdire değer bir özellik olduğunu kanıtladı. Open Subtitles لقد برهنت لى بأن الشفقة على هذه الكائنات البحرية هى افضل السمات
    Zaten hiç bir yere gitmeyeceğini kanıtladı. Open Subtitles لقد قام بإثبات أنه لن يهرب إلى أي مكان مسبقاً
    Ve o da seni sevdiğini birçok defa kanıtladı. Open Subtitles إنه أثبت أكثر من مرة ذلك إنه يحبّك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus