Siz ve bu genç, sözde avukat, onların ne olduğunu bildiğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أنت وهذا الشاب المسمى محامٍ قد أثبتم بأنكم تعرفون ما هم |
Hepiniz fırsat bulunca ahlaki değerlerinizi çok iyi ifade ettiğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أنت ، جميعكم ، أثبتم تماماً أنكم قادرين على وضع أخلاقياتكن جانباً لخدمة اللحظة |
Uğrunda dövüşmeye değer insanlar olduğunuzu kanıtladınız. | Open Subtitles | فلقد اثبتم لنا أنكم تستحقون القتال من أجلكم |
Beyler, ikiniz de şu kısa sürede dürüstlükten zerre nasibini alamamış iftiracı sapıklar olduğunuzu kanıtladınız. | Open Subtitles | سادتي،لقد أثبتوا لي وفي وقت قصير للغاية أنكم مُنحرفين مُفترئين مُفتقدين لأي نوع من الأخلاق |
Bedenlerinize aklınız yoluyla artık kanıtladınız olabileceğini düşündüğünüzden daha ileriye kendinizi götürebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد أثبتُ للتو لجسدك من خلال عقلك، أنّ بوسعك أن تضغط على نفسك أكثر مما تظنه ممكناً. |
Gerçekte, Bay Andrews, siz bunu çoktan kanıtladınız. | Open Subtitles | في الواقع يا سيد أندروز قد أثبتَّ أنت هذا بالفعل |
Bu gemiyi yönetme konusunda ne kadar başarılı olduğunuzu kanıtladınız. | Open Subtitles | لقد أثبت مهارتك في قيادة هذه السفينة |
Pekala dayanaklılığın zayıf noktanız olmadığını kanıtladınız. | Open Subtitles | حسناً، لقد أثبتم أن التحمل ليست نقطة ضعفكم |
Hepiniz fırsat bulunca ahlaki değerlerinizi çok iyi ifade ettiğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أنت ، جميعكم ، أثبتم تماماً أنكم قادرين على وضع أخلاقياتكن جانباً لخدمة اللحظة |
Yapılması gerekeni yapmaya istekli olduğunuzu kanıtladınız, | Open Subtitles | أثبتم أنكم على استعداد للقيام بما يجب القيام به |
Kendinizi defalarca kanıtladınız. | Open Subtitles | أثبتم أنفسكم في العديد من المجالات |
Yanlış olduğunu kanıtladınız. Pekâlâ. | Open Subtitles | أثبتم أنه على خطأ حسناً |
Siz, üç finalist kendinizi değerli yarışmacılar olarak kanıtladınız. | Open Subtitles | انتم الثلاثة الاخيرون اثبتم جدارتكم للمنافسة |
Ancak jüri olarak hizmet vererek yurttaşlık bilincinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | لكنكم اثبتم عقليتكم المدنية بالتطوع في هيئة المحلفين |
Sen ve akrabaların iyi rakipler olduğunuzu kanıtladınız. | Open Subtitles | انت واسلافك اثبتم انكم جديرون بالمعارضه |
Diğer evin asıl hedef olduğunu kanıtladınız mı? | Open Subtitles | إذاً, فقد أثبتوا أن المنزل الآخر هو المستهدف فعلاً؟ |
Gallo'nun Fargood olduğunu kanıtladınız tamam.. | Open Subtitles | أثبتوا أن "فارقود" هو "غالو",لا بأس بذلك |
Bedenlerinize aklınız yoluyla artık kanıtladınız olabileceğini düşündüğünüzden daha ileriye kendinizi götürebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد أثبتُ للتو لجسدك من خلال عقلك، أنّ بوسعك أن تضغط على نفسك أكثر مما تظنه ممكناً. |
Az önce yapabileceğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أعتقد أنك أثبتَّ بأنّه يُمْكِنُ ذلك |
Onun değersiz olduğunu kanıtladınız. | Open Subtitles | لقد أثبت بأنّ لا قيمة لها. |