Bu iyiliği ve merhametsizliği kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت أن الطيبة والقسوة قد يجتمعا. |
Artık var olmadığını kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | وحينها أريد أن أثبت بأنه لن يكون موجوداً أبداً |
Sadece önümüzdeki 36 saat içerisinde kendime, babamın tüm hayatım boyunca hatalı olduğunu kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لأبي أنه كان مخطئ حولي طوال حياتي |
Çok zor ama Komiser Yardımcısı Batista'ya yanıldığını kanıtlamak istiyorum. Başarabilirim, başarabilirim. | Open Subtitles | هذه مسألة صعبة ولكنّي أريد برهنة خطأ الرقيب (باتيستا)، يمكنني فعل ذلك |
Freddy Quimby'nin tamamen suçsuz olduğunu kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد برهنة أن (فريدي كومبي) بريء |
Bugün buradayım çünkü temel organik kimya bilgisinin değerli olduğuna inanıyorum. Bence herkesin anlayabileceği şekilde anlatılabilir. Bugün size bunu kanıtlamak istiyorum. | TED | لذا أنا هنا لأنني أعتقد أن المعرفة الأساسية للكيمياء العضوية قيّمة، وأعتقد أنها سهلة الوصول للجميع، وأود أن أثبت ذلك لكم اليوم. |
Ben bu hayvanlara onlardan daha güçlü olduğumu kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لهؤلاء الرجال وأنا أقوى منهما. |
Suçsuz olduğumu kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت نفسي وبذلك أريد أن أثبت خطأهم |
Sana, hasta olmadığımı kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لك أنني لست مريضة |
Babanın beni tehdit ettiğini sana kanıtlamak istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن أثبت أن والدك كان يخونني. |
Ona yanıldığını kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لها أنها على خطأ. |
Ben, 'Politika'nın' kötü bir sözcük olmadığını dünyaya kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت للعالم أن (سياسة) ليست كلمة سيئة |
Sana bunu kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لك ذلك |
Voight'e kendimi kanıtlamak istiyorum. Riske girmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أثبت نفسي ل(فويت) عليّ أن أتولّ المهمّات الخطيرة |
"Ninjutsu yahut genjutsu kullanamasam bile harika bir ninja olabileceğimi kanıtlamak istiyorum." | Open Subtitles | "... حتى إن لم أستطع أن أؤدي النينجيتسو أو القينجيتسو أريد أن أثبت بأنني أستطيع أن أصبح من النينجا الرائعين؟" |
Satış için size bunu kanıtlamak istiyorum," deseniz, size şöyle derlerdi: "Bu muhteşem yeni bir oto koltuğu, mükemmel işliyor. | TED | وأود أن أحصل على الموافقة لبيعه سوف يقولون هذا اختراع عظيم ويعمل بشكل جيد |