Benim anlayışıma göre, bu kanıtlanamaz. En azından mahkeme standartlarında. | Open Subtitles | مما أفهم أنّ ذلك لا يمكن إثباته على الأقل ليس لمعايير المحكمة |
Süksinilkolin zehirlenmesi kanıtlanamaz. | Open Subtitles | التسمم بـ"سكسينيل كولين" لا يمكن إثباته |
kanıtlanamaz ama araştırmaya değer. | Open Subtitles | لا يمكن اثباتها ولكن تستحق الاستكشاف |
kanıtlanamaz ama araştırmaya değer. | Open Subtitles | لا يمكن اثباتها ولكن تستحق الاستكشاف |
Bu tarihi geçmiş bir suçlama, kanıtlanamaz. | Open Subtitles | ومن هو المسؤول مؤرخة، غير قابلة للإثبات. |
- Hiç kimse kanıtlanamaz olduklarını kanıtlayamadı. | Open Subtitles | لا أحد أثبت أنها "غير قابلة للإثبات" حسناً، هيّا! |
Bir şey kanıtlanamaz. Hiç para almadım ben! | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات أي شيء، لم أحصل على أي مبلغ |
- Anlatığın şeyler kanıtlanamaz. | Open Subtitles | - الذي تقولينه لا يمكن إثباته |
Bu kanıtlanamaz! | Open Subtitles | هذا غير قابلة للإثبات! |
Bu kanıtlanamaz! | Open Subtitles | هذا غير قابلة للإثبات! |
Bunların hiçbiri mahkemede kanıtlanamaz. | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات هذا في المحكمة. |