Eğer kitaplarım çürümeden teknemin yanına dönmeme izin verirsen, bunu sana kanıtlarım. | Open Subtitles | وإن تركتني أعود إلى مركبي حسناً، قبل أن تتعفّن كتبي سأثبت ذلك لك. |
Böylece siz serserilere de her işi becerebileceğimi kanıtlarım. | Open Subtitles | سأثبت لك اننى أستطيع ان ادير أعمالى |
Saçmalık değil. İstersen kanıtlarım. | Open Subtitles | انه ليس بهراء، سأثبت لك ذلك، سأسرقه. |
Bilmiyorum. Onu bulup kızın masumiyetini kanıtlarım, o da çeker gider. | Open Subtitles | لا أعرف، أجده وأثبت أن الفتاة بريئة، ثم يرحل |
Ya tüm altınları iade ederim ve kendimi kanıtlarım ya da başarısız olurum ve eksik tutar için bahaneler bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | إما أن أعيد كل الأموال المخبأة وأثبت ذلك وإلا سأفشل إن حاولت أن أبرر عجز الميزانية سأزيد من شكوكهم الموجودة |
Beni bir ayakkabı dükkanına bırak, sana bunu kanıtlarım. | Open Subtitles | اطلق سراحي في متجر أحذية سأثبت ذلك |
O kayıtları bana getir. Bunu kanıtlarım. | Open Subtitles | . أعطني تلك المذكرة، و سأثبت لك الأمر |
Eski Ranjit'in dönmeyeceğini söyleyen Amrita'nın yanıldığını kanıtlarım ki bu hiç birinizin hoşuna gitmez. | Open Subtitles | سأثبت أمريتا خطأ... ... ونعود إلى كونها رانجيت القديم... ... والتي سوف أيا من تريد. |
kanıtlarım. Teori kanıtlar gibi kanıtlarım. | Open Subtitles | سأثبت لك ذلك سأثبته كنظرية |
Bak, kanıtlarım. | Open Subtitles | انظري، سأثبت لكِ. |
Peki masum olduğumu nasıl kanıtlarım? | Open Subtitles | إذن كيف سأثبت براءتي |
Yoksa senin yaptığını kanıtlarım. | Open Subtitles | أو سأثبت أنه كان أنتِ |
-Doğru! Sana kanıtlarım. | Open Subtitles | -إنها حقيقة ، سأثبت لك ذلك |
Bana söylediklerini nasıl kanıtlarım? | Open Subtitles | كيف سأثبت ما قالته لي يا (إليزابيث)؟ |
O zaman ben de kanıtlarım. | Open Subtitles | سأثبت لك إذن. |
- Oraya gidersek kanıtlarım | Open Subtitles | - إذا ذهبنا إلى هناك معا وأثبت |