Bu programın büyük etkisini gösteren açık kanıtlarımız var. | TED | لدينا دليل واضح على التأثير العظيم لهذا البرنامج. |
Ekselans. Gözlerinizi acacak kanıtlarımız var. Kızlar sahtekar! | Open Subtitles | سعادتك، لدينا دليل سيوضح لك أن البنات تكذب |
Sorumlu ülkelere dair güçlü kanıtlarımız var, destekledikleri terörist grupla birlikte. | Open Subtitles | و لدينا دليل على تورط دول في هذا التفجير و الجماعة الإرهابية الذي نفذت التفجير |
Herhangi bir tanesinin yüzeyine inmemiş de olsak gerçekten var olduklarına dair güçlü kanıtlarımız var. | Open Subtitles | رغم أنّنا لم نهبط على واحد بعد لدينا أدلة كافية تثبت وجودها |
Giriş kayıtlarını değiştirdiğini gösteren somut kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا أدلة دامغة على أنهُ قام بتغير سجلات الدخول الخاصة به |
Bayım, bu konuda kanıtlarımız var. | Open Subtitles | يا سيدي، بحوزتنا أدلة التي من الممكن |
O mektubun bizi Mill Creek Katili soruşturmasından uzak tutmak için hazırlanmış bir tuzak olduğunu gösteren kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل يشير الى ان الرسالة مجرد مزحة ليلهينا عن التحقيق في قاتل جدول كريك |
İki kadın ve bir adamın burada olduğunu gösteren kanıtlarımız var... ve çok fazla .45'lik mermi kovanı. | Open Subtitles | لدينا دليل عن حضور رجل وإمرأتين هنا وتوجد بقايا خراطيش رصاصات 45 |
Ama onu hem arabadaki hem de dünkü evde patlayan bombaya bağlayacak adli kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل شرعي يربطه بقنبلة السيّارة، و بقنبلة المنزل التي أنفجرت اللـّيلة الماضية. |
Denizcileri kaçırıp öldürdüğüne dair kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل أنك دفعت لاختطاف بعض المارينز وقتلهم |
Şirketinizin, ordu için bu savaş köpeklerini geliştirdiğine dair kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل بان شركتك كانت تطور هذه المسماة كلاب الحرب للجيش الامريكي. |
- Onu ittiğine dair kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل يقول أنك دفعته دفعته ؟ |
Bayan Rollins, ölüm zamanında Nicole Garner'ın odasında bulunduğunuza dair adli kanıtlarımız var. | Open Subtitles | سيدة " رولينز " لدينا دليل طب شرعي يضعك في غرفة " نيكول غارنر " حوالي وقت الوفاة |
Miles Hendrick'in Eileen Banks'i senden aldığına dair elektronik kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا أدلة الكترونية تدل على أن مايلز هيندركس اشترى ايلين بانكس منك |
Bunun doğru olduğuna dair kanıtlarımız var. | Open Subtitles | والأفراد المنتسبين. حسنا، لدينا أدلة تشير إلى أنها تفعل ذلك. |
Öyle bir şey olmadı. Olduğunu söyleyen kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لم يحدث هذا - لدينا أدلة تقول شيء مختلف - |
Hayır, sunacak yeni kanıtlarımız var. | Open Subtitles | رقم لدينا أدلة جديدة حتى الوقت الحاضر. |
Çocuklar, alet kutusunu sizin aldığınıza dair çürütülebilir kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا أدلة يمكن تفنيدها يا رفقاي |
Tibet'ten de benzer kanıtlarımız var. Bunun gibi şeyler bulduk. | Open Subtitles | بحوزتنا أدلة مماثلة من (التيبت)، حيث وجدنا أشياء كهذه، |
- Bunu ispatlayacak kanıtlarımız var mı? | Open Subtitles | هل لدينا حقائق تثبت ذلك؟ |
Ortağımın ve benim, yasadışı yollarla satılan bazı spermleri ele geçirmiş olabileceğinize dair kanıtlarımız var. | Open Subtitles | شريكي وأنا لدينا سبب للإعتقاد بأنكِ لربما لديكِ الحيمن المكتسب بشكل غير قانوني الذي يباع |