"kanıtlara" - Traduction Turc en Arabe

    • الدليل
        
    • أدلة
        
    • للأدلة
        
    • الادلة
        
    • الدلائل
        
    • الأدلّة
        
    • الأدله
        
    • لدليل
        
    • أدلّة
        
    • ادلة
        
    • الدليلَ
        
    • بالأدلة
        
    • كدليل
        
    • تلك الأدلة
        
    • الادله
        
    Ve aleyhimdeki bütün diğer kanıtlara gelince de... Duygusa olmamla ilgili bütün o laflara... Open Subtitles الدليل الآخر ضدّي، عنيّ أنْ يَكُونَ عاطفي؟
    - İyi kanıtlara dayanacağım Open Subtitles انا سأحاول فى هذا القضية على الدليل الجيد فقط
    Acaba ödediğimiz vergilerle kayda değer yeni kanıtlara mı ulaştı? Open Subtitles من دافعى الضرائب هل يمتلك أدلة جديدة قيمة؟
    Tamam. Biz yine olay yerinden topladığımız kanıtlara dönelim. Open Subtitles حسناً إذاً نعود للأدلة التي جمعناها من المشهد
    Savcılığın istediği her şeyi kanıtlara dahil etmesine göz yumuyorsunuz. Open Subtitles انت تدع مكتب المدعي العام يضعون كل مايشتهون ضمن الادلة
    İrademizi örümceğe zorla kabul ettiremeyiz. Umudumuzu, kanıtlara zorla bağlayamayız. Open Subtitles لا نقوم بفرض إرادتنا على العنكبوت ولا نقوم بتعليق آمالنا على الدليل
    kanıtlara bakarak konuşamayız, konuşacak olanlar da öldü. Open Subtitles لا نستطيع التحدث من الدليل,نيك و كل شخص اخر ميت
    Sözde uzmanından, göz ardı etmeyi tercih ettiğin kanıtlara yaklaşımımı bizi bir kalıp, neden bulmaktan alıkoymasına kadar hala başladığımız noktadayız. Open Subtitles من مدعو خبيرك إلى الدليل إخترت الإهمال إلى الحقيقة بأنّ نظرتك له نا لا أقرب
    kanıtlara bakılırsa yanıt vermekten başka çaremiz yok. Open Subtitles بوجود هذا الدليل لا يوجد بدل لعدم الاستجابة
    kanıtlara dayanarak, ben çok geç önce kararı geri yalvarıyorum. Open Subtitles نظراً إلى الدليل ، أرجوكم أن تقلبوا القرار قبل أن يتأخر الوقت
    kanıtlara rağmen onun doğru olduğunu sandığın? Open Subtitles على الرغم من الدليل فقط تعرفين بأنها كانت الحقيقة؟
    kanıtlara el koymak kurallara aykırıdır. Open Subtitles لقد تركت الديسك معك إنه ضد القوانين أن تأخذ أدلة مادية معك
    Elimizdeki kanıtlara göre, hem Inulat Körfezindeki sızıntıya... hem de dün 101 numaralı istasyondaki patlamaya... sabotajlar neden olmuştur. Open Subtitles لدينا الآن أدلة على ان حادثي التسرب وانفجار المحطة 101 امس كان نتيجة لعمل تخريبي
    Aramızdaki herşey çok iyiydi. Dairesinde bulduğumuz kanıtlara göre onun hayatındaki tek erkek değilmişsiniz. Open Subtitles أدلة من شقتها تشير لم تكن أنت الرجل الوحيد في حياتها.
    FBI kanıtlara göre iş yapar, içgüdülere göre değil. Open Subtitles مكتب التحقيقات الفيدرالي يعمل وفقاً للأدلة وليس الحدس
    Sunulan kanıtlara dayanarak, ikinci soruda belirtilen zehirli atık karışması olayı ilk kez ay ve yıl olarak hangi tarihte savunma tarafının ihmalinden kaynaklanmıştır? Open Subtitles ماذا ، بدلالة وفرة الادلة الموجودة أول وقت ، مرة أخرى الشهر و العام التلوث المشار إليه فى السؤال الثانى
    Denemeler kişinin kendine ait bir tez bulmasını ve bu tezi ispatlamak için kanıtlara dayalı bir sav öne sürmesini gerektirir. TED ان كتابة المقال تستلزم كتابة فرضيات واطروحات الفرد الشخصية، ثم القيام بتجارب قائمة على الدلائل لاثبات تلك الفرضيات.
    Ve kanıtlara bakılırsa buraya onu avlamaya gelmişler. Open Subtitles ومن الأدلّة التي جمعناها، يبدو أنّهما من كان يطارده.
    kanıtlara dayanarak,... katilin aynı kişi olduğuna ve... bu bölgeyi tanıdığına inanıyorum... Open Subtitles بناء علي الأدله والذي جعلني أؤمن أن القاتل واحد أنه يعرف المنطقه
    Milisi gönderip savunmayı zayıflatmak için bu adamın fikrinden başka kanıtlara ihtiyacım var. Open Subtitles أنا بحاجة لدليل أكثر إقناعاً عن رأي ذلك الرجل قبل أن أضعف قوة الدفاع بتسريح الميليشيا
    Bunları yaptığını biliyorduk. - Ama kanıtlara ulaşamıyorduk. Open Subtitles نعلم أنّه يقوم بذلك، وإنّما لمْ نستطع الحصول على أدلّة.
    Teorin doğruysa, suçlama yapmadan önce kesin kanıtlara ihtiyacım var. Open Subtitles اذا كان اعتقادك صحيح اريد ادلة قبل الاشارة بأصابع الاتهام
    Sağlık koruma sendikası kanıtlara bakmamı istedi. Ne düşünüyorsun? Yüzbaşı haklı mıydı? Open Subtitles حَسناً، إتحاد تصريف المجاري سَألَ ني للنَظْر إلى الدليلَ.
    Ben kanıtlara inanırım. İhtiyaçların bununla ilgisi yok. Open Subtitles أنا أؤمن بالأدلة الحاجة لا علاقة لها بالأمر
    Daha önce kanıtlara konulmayan McKenna'nın notlarını kanıtlara ekledi. Open Subtitles قدموا كدليل ملاحظات المحقق ماكينا و التي لم يتم تقديمها مسبقا
    Ve diğer cinayetlerle alakalı bana karşı bulduğunuz kanıtlara ne oldu? Open Subtitles وكيف كل تلك الأدلة التي جمعتها ضدي على كل جرائم القتل تلك؟
    Tarafsız bir karar vermek için yemin ettiniz, ...kanuna ve kanıtlara dayanarak. Open Subtitles لقد اقسمتم على ان تقدموا حكما محايدا مرتكزين على القانون وعلى الادله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus