İddia makamı, bombacıların bu kişiler olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | الإدعاء العام سيثبت أن هؤلاء هم المتسببين بالتفجير |
İddia makamı, bombacıların bu kişiler olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | الإدعاء العام سيثبت أن هؤلاء هم المتسببين بالتفجير |
Bu teorin, ilişkilerin koşullu olduğunu ve insan ilişkilerine ihtiyacın olmadığını ya da onları hak etmediğini ya da beynindeki labirentte neler olup bitiyorsa onu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | و سيثبت هذا نظريتك بأن العلاقات مشروطة و أنك لا تحتاج للتواصل البشري أو تستحقه أو مهما كان يدور برأسك الغامض |
Bu teorin, ilişkilerin koşullu olduğunu ve insan ilişkilerine ihtiyacın olmadığını ya da onları hak etmediğini ya da beynindeki labirentte neler olup bitiyorsa onu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | و سيثبت هذا نظريتك بأن العلاقات مشروطة و أنك لا تحتاج للتواصل البشري أو تستحقه أو مهما كان يدور برأسك الغامض |
Son olarak, savcılık sanıkların, Gambini ve Rothenstein'in, ifadelerini önce kabul edip daha sonra Beechum County şerifi önünde geri aldıklarını kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | أخيراً، المحاكمة ستثبت أن المتّهمين ...غامبيني وروذنستين قد إعترفا ثم أنكرا وفقاً لشهادتهما لمدير شرطة مقاطعة بيشوم |
İpte bulunan DNA izleri bunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | آثار الحمض النووي على الحبل ستثبت ذلك |
Ortaya her ne çıkacaksa, bu sadece Başkan'ın masumiyetini kanıtlayacaktır ve sana nedenini de söyleyeyim. | Open Subtitles | أياً كان الذي سيتم تسليط الضوء عليه هذا سيثبت براءة الرئيس، و سأخبرك لماذا. |
Eğer bir şey saklıyorsa, kutuyu açmak bunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | إذا كان لا يخفي شيئاً ، إذن فتح الصندوق سيثبت ذلك |
Üç günün sonunda... bir dövüşçü en iyi olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | بعد 3 أيام سيثبت مقاتل واحد أنه الأفضل |
Herhangi bir analiz de bunun doğru olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | وأرى أن أي تحليل عادل- لجهودنا سيثبت صحة كلامي |
Bu deli olmadığımı kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | هذا سيثبت بأني لست مجنونة |
Tarih haklı olduğumu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | التاريخ سيثبت أني علي حق |
Umarım yanılıyoruzdur ama Jake'i bulduysak DNA bunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | آمل أن نكون على خطأ لكن إذا وجدنا (جيك) فعلاً فالحمض النووي سيثبت ذلك |
Çoğu bağlılığını kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | معظمهم سيثبت ولائه |
Savcılık, onu Mikey Tavarez cinayetinden yargılamak için bir olası sebep olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | الأدعاء سيثبت وجود أسباب وجيهة بمحاكمته (بتهمة جريمة قتل (مايكي تافريز الأدعاء سيثبت وجود أسباب وجيهة بمحاكمته (بتهمة جريمة قتل (مايكي تافريز |
Bana yazdığı mektuplar bunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | كما أعتقد أن رسائلها لي ستثبت لك ... .. |