O zaman bize kılıç vermekle aptallık ettiklerini kanıtlayalım. | Open Subtitles | دعنا نثبت إنهم حمقى لإعطائنا سيوف من الأساس |
Haydi hep beraber Moroi kanının korumaya değer olduğunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | دعونا نثبت أن دم "الموروي" يستحق الحفاظ عليه |
Peki ama bunu neden böyle değerli bir köstebekle kanıtlayalım? | Open Subtitles | حسناً, لماذا نثبت ذلك بمخبر مهم؟ |
Ian'ın bir fotoğrafını çekip bunu uydurmadığımızı kanıtlayalım. | Open Subtitles | " يجب علينا أخذ صوره لـ"أيان لنثبت أننا لم نقم بأختلاق كل ذلك الأمر |
Ben de diyorum ki, hatalı olduğunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | انا اقول لنثبت لها إنها كانت مخطئة |
kanıtlayalım. Neden sen... | Open Subtitles | دعنا نثبت ذلك, لما لا, أتعرف |
İzin verin bunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | دعينا نثبت هذا لكى |
O zaman hadi kanıtlayalım. | Open Subtitles | إذاً دعنا نثبت ما رأيت. |
Evliliğe olan inancımızı Marshall'ın karısından bir şey saklamasına birlikte yardım ederek kanıtlayalım. | Open Subtitles | دعنا نثبت أنّنا نؤمن بفكرة الزواج عن طريق العمل معاً لمساعدة (مارشال) على إخفاء أمر عن زوجته |
O zaman herkesin haksız olduğunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | دعينا نثبت أن الجميع على خطأ |
- Peki o zaman. Bunu kanıtlayalım. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً، دعونا نثبت ذلك ـ حسناً |
Onun Reiden'a çalışan güya bir FBI... ajanı olduğunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | لنثبت أن (بين شيفير) ليس عميلاً فيدراليًا حقيقيًا وكان يعمل لشركة "ريدين" |
Biz dostuz. O halde kanıtlayalım. Mystic Falls'a gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، لنثبت ذلك، سندخل (ميستك فولز). |
O halde kanıtlayalım. Mystic Falls'a gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، لنثبت ذلك، سندخل (ميستك فولز). |
Var olduklarını kanıtlayalım biz de. | Open Subtitles | ) لنثبت انهم كذلك |