Onun sorumlu olduğunu kanıtlayamadım ama kalbimde öyle olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لا يمكنني اثبات انه كان المسئول لكني من قلبي أعرف انه هو. |
O zaman da biliyordum ama kanıtlayamadım. | Open Subtitles | أعلم ذلك كل الوقت لكن لم أستطع اثبات ذلك |
Çalıştığı şirketteki radyasyondan kaynaklandı ama bunu kanıtlayamadım. | Open Subtitles | لقد حصل عليه بكل تأكيد من الإشعاع من الشركة التي كان يعمل بها و رغم ذلك لا أستطيع اثبات ذلك |
Makinenin ilkel bir düşünce geliştirdiğini kanıtlayamadım. | Open Subtitles | لم أثبت أن الآلة لديها بعض الأفكار البدائية |
Tamam, evet kanıtlayamadım. | Open Subtitles | حسناً, أنا لم أثبت ذلك |
Suçlunun o olduğunu kanıtlayamadım fakat... | Open Subtitles | لم أستطع إثبات ذلك لقد كان الجاني ولكن لم أكن مقتنعا تماما بأنه ارتكب |
Bir şey kanıtlayamadım, ama bu konuyu açmayı düşündüm, ne zarar verebilirlerdi? | Open Subtitles | ..لم أستطع إثبات شيء, ولكن ظننت أنني لو جعلتهم يعملون على المكتب فأي ضرر يمكنهم أن يحدثوا؟ |
Asla kanıtlayamadım,ama artık kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | , لم أستطع اثبات ذلك |
- Sadece kanıtlayamadım. - Peki ne oldu? | Open Subtitles | ـ لم أستطع إثبات الأمر فحسب ـ ماذا حدث إذن ؟ |
Babam haklıydı. Aşkın varlığını kanıtlayamadım. | Open Subtitles | و لم أستطع إثبات أنه موجود |