Uçak yolculuğunda sarsılmış olmalıyım ve Kan basıncım da normalde berbattır. | Open Subtitles | من الشراب على الطائرة و ضغط دمي عال للغايه |
Helikopter Sydney'deki Prens Henry Hastanesi'ne vardığında, Kan basıncım 40'a sıfırdı. | TED | و حين وصلت بالهليكوبتر إلى مستشفى الأمير هنري في سيدني ، كان ضغط دمي 40 على لا شئ . |
İnan bana, benim Kan basıncım hakkında bu kadar endişelenecek birinin olmasını isterdim. | Open Subtitles | - صدقني , كنت اتمنى لو أن هناك من يقلق حيال ضغط دمي هكذا |
Kan basıncım bir türlü düzelmiyor. | Open Subtitles | أعاني من ضغط الدم طوال الوقت ، لكن رإتاي بحال أفضل |
Bitkisel beslenmeye başladığımdan beri Kan basıncım harika. | Open Subtitles | منذ أن التزمت بنمط الغذاء النباتي المصدر، أصبح ضغط الدم رائع. |
Kan basıncım artıyor uzay-zaman sürekliliği içime işliyor. | Open Subtitles | و ضغط الدم يرتفع بسرعة كبيرة إختراق المجال الزمنى |
Annie, kafese tıkılmış gibi burada kalırsam Kan basıncım daha da artacak. | Open Subtitles | إذا بقيت في هذا القفص يا (آني) سوف يرتفع ضغط دمي |
Ama ya Kan basıncım birden yükselirse? | Open Subtitles | ؟ ولكن,ماذا لو إرتفع ضغط دمي فجأة! |
Kan basıncım 180'e 90'dı! | Open Subtitles | ضغط دمي كان 180 على 90 |
Kan basıncım yüksek, sanırım gut hastalığına yakalandım. | Open Subtitles | ضغط الدم مرتفع وأظننى أصبت بالنقرس |
Kan basıncım düştü. | Open Subtitles | ضغط الدم عندي انخفض |
Kan basıncım yedi puan daha düşük çıktı. | Open Subtitles | أسفل سبع نقاط ضغط الدم و. |