Kişisel kan davası, kuruma karşı garez, travma sonrası stres bozukluğu? | Open Subtitles | ثأر شخصي ، ضغينة مُؤسسية ، آثار ما بعد الصدمة ؟ |
Hayır kan davası ile ilgisi olduğunu sanmıyorum | Open Subtitles | لا ، لا اعتقد انه ثأر او اى شىء متعلق بهذا |
New Orleans'a hiç gitmem yani bana karşı kan davası gütmemen gerek. | Open Subtitles | "أنالا أذهبالقربمن"نيوأورلينز .. لذا، لا يجب أن يكون لديك ثأر شخصيّ ضدّي |
- Gerek yok mu? - Savaşırsak kardeşler arasında kan davası başlayacak. | Open Subtitles | لو قاتلنا سوف نبدأ بتأجيج الثأر بين الاخوه |
Neden St. John size karşı böyle bir kan davası güdüyor? | Open Subtitles | لماذا يملك المحقق ميك جون كل هذا الثأر ضدكـ ؟ |
Ama eski kan davası Lucian'ınla sona ermeyeceğini gösterdi. | Open Subtitles | رغم ذلك العداء القديم ثبتَ عدم رغبتهم اللحاق |
Karşına çıkacak düşmanın sana karşı bir kan davası var ve sözde müttefikin entrikacı bir rakip. | Open Subtitles | العدو الّذي تواجه لديّه عداء شخصي ضدّك. وحليفك المزعوم هو منافس ماكر. |
Onun karşısında oturan Koreli adamla her daim bir kan davası var. | Open Subtitles | لديها عداوة مع الكوريين في الجانب الآخر من الشارع |
O sizi "kan davası" hakkında, eski dil kullanarak bilgilendirmeyi arzu ediyor. | Open Subtitles | يتمنى ان اعلمك ان الانتقام الذى وضعه انتقام قديم |
Bu devlet memurunun, görünüşe göre sebebini bile bilmediğim bir şeyden dolayı benimle kişisel bir kan davası var. | Open Subtitles | هذا موظف مدني يبدو بأن لديه ثأر ضدي ولا أعلم لماذا |
Sana ne diyeceğimi bilmiyorum. O kadar çok düşman, o kadar çok kan davası var ki. | Open Subtitles | لا أدرى ماذا أقول لكِ أعداء كثيرين ومحاولات ثأر عدة |
Ne? Bu adam bana kan davası mı güdüyor? | Open Subtitles | هل لدى ذلك الرجل ثأر شخصي معي؟ |
Ya da belki Jana Fain polisin kan davası için... ağlamaya başladığında bana büyük ikramiye sağlar. | Open Subtitles | أو لربّما يحصل عليني في جائزة أولى أكبر مستوية... عندما بدايات جانا المسرورة تبكي ثأر شرطة. |
Anlaşılan aileme karşı kan davası var adamın. | Open Subtitles | نعم حسناً يبدو أن لديّه ثأر ضد عائلتي |
Daniel Hardman'ın benle kan davası olduğu için sen namlunun ucundasın. | Open Subtitles | سبب انك في منتصف هذا ان (دانييل هاردمان) له ثأر عندي |
Benim yüzümden değil. Güttüğün kan davası yüzünden oldu. | Open Subtitles | ليس بسببي، بل بسبب هذا الثأر الذي تتشبّث به |
O günden beri, yasadışı silah ticaretinin bitirilmesine yönelik kan davası gütüyor. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم, وهو يحمل هذا الثأر الى ان يقضي على الاسلحة الغير قانونيه. |
kan davası ile intikam arasındaki farkı kaç defa açıklamam gerek? | Open Subtitles | كم مرّة عليّ أنْ أشرح الفرق الثأر و الانتقام؟ |
Sanki tek şey düşünmek garip bizi bir araya tutan bir kan davası oldu. | Open Subtitles | من الغريب التفكير بأن الشيء الوحيد الذي كان يجمعنا هو العداء |
Bazen kendimi onların "Aileler arası kan davası" programına çıkan iki aile olduğuna inandırırım | Open Subtitles | أحياناً أتخيل أنهم كالعائلة المختلفة يلعبون لعبة العداء العائلي |
Onu öldürürsen türü bize şahsi kan davası güder. | Open Subtitles | إنْ قتلتِها سيصبح لقومها ثأرٌ شخصيّ ضدّنا |