Bunu yaparken keşfettiğimiz şey insanların sosyal değişimlerde bağımlı kanaryalar gibi oldukları. | TED | عند القيام بذلك، ما اكتشفناه هو أنّ البشر يشبهون طيور الكناري في التفاعلات الاجتماعية. |
kanaryalar bir çeşit biosensör gibi madenlerde kullanılırlardı. | TED | كان يتمّ استخدام طيور الكناري كنوع من أجهزة استشعار للعوامل البيولوجية في المناجم. |
Sonuçta kanaryalar hep parmaklıkların ardındalar. | Open Subtitles | فعصافير الكناري دائما ما تكون خلف القضبان على أية حال |
Harika. Kömür madenindeki kanaryalar gibi öleceğim. | Open Subtitles | عظيم , سوف اموت مثل طائر الكناري في منجم الفحم |
kanaryalar soğuk havayı sevmez. | Open Subtitles | غطاء قفص بهذا الستايل للكناري ؟ طيور الكناري لاتحب الجو البارد |
Müslümanlar kömür madenindeki kanaryalar gibiler. | TED | المسلمون كطائر الكناري في منجم الفحم. |
Deke, bu kasabada besili kanaryalar olacak. | Open Subtitles | دييك، ستسمن الكناري في هذه البلدة |
Kafesteki kanaryalar gibiyim. | Open Subtitles | أنا مثل تلك الكناري في الأقفاص |
Tehdit olduğunu bize söyleyecek ölü kanaryalar ötmez. | Open Subtitles | وقال انه سوف تقول لنا انها تشكل تهديدا ... الكناري ميتة لا تغني . |
- Ve kanaryalar. | Open Subtitles | -وعصافير الكناري |
Yani Bin Ladin orada değilse oradan uzaklaşmanız, kimsenin de haberinin olmaması için sizi kanaryalar olarak kullanıyorlar. | Open Subtitles | لذا يستخدمونكم أنتم كطيور الكناري في حال لم يكن (بن لادن) هناك... يمكنكم أن تخرجوا ولا أحد سيعلم بالأمر |
kanaryalar | Open Subtitles | "طيور الكناري" |