Kandahar'da, adi arabın teki, jipimin altına koca bir kutu maytap bırakmıştı da. | Open Subtitles | كامل جوكي ترك صندوق كبير من المتفجرات تحت جيبي في قندهار |
Kandahar'da askeri üstte çalıştım. Şimdi de buradayım. | Open Subtitles | عملت في وحدة الإخلاء الطبي في قندهار ، و ها أنا |
Kandahar'da bir düğüne gidiyorlar. | Open Subtitles | انهم ذاهبون لحضور حفل زفاف في قندهار |
Arkadaşın Mark'a olana çok üzüldüm ama bence büyük kısmı zaten Kandahar'da bir yerde ölmüştü. | Open Subtitles | آسف لما حدث " صديقك " مارك " لكن معظمه مات في " قندهار |
-Evet, o benim hayatımı yalnızca Kandahar'da iki kez kurtardı. | Open Subtitles | -نعم، حسنا، لقد أنقذني. مرتين في قندهار وحدها، |
En son Kandahar'da metal bir kapının menteşesini kırmak için kullanmıştım. | Open Subtitles | آخر شيئًا قمتُ بتفجيره كان باب حديدي في "قندهار" |
Eğer şüpheliniz adamlarınla dövüşseydi, onu Kandahar'da kullanabilirdik. | Open Subtitles | نعم، حسناً، إن كان هدفك يستطيع مقاتلة هؤلاء (الشباب، قل له أنه يمكننا استخدامه في (قندهار |
Geçen yıl Kandahar'da bir denizci birliğiyle birlikteydi. | Open Subtitles | إندمجت مع (وحدة المارينز) في (قندهار) خلال العام السابق |
Kandahar'da bunca zaman yanlızmış zaten. | Open Subtitles | الذي كان فيه وحيداً في "قندهار" |
Kandahar'da trafik kazası. | Open Subtitles | حادث سيارة في (قندهار). تفاصيل التحطم لم تتوافق. |
Kandahar'da kaybettim. | Open Subtitles | -لقد فقدته وأنا أؤمّن منزلا في (قندهار ). |
Söylemiştim, Kandahar'da bir evi temizlerken kaybettim. | Open Subtitles | -لقد أخبرتك، لقد فقدته وأنا أؤمّن منزلا في (قندهار ). |
Rasheed'in faaliyet alanı Kandahar'da. | Open Subtitles | منطقة اعمال رشيد في قندهار |
Kandahar'da 105. Hava Kuvvetleri. | Open Subtitles | الوحدة المجوقلة 105 التي خدمت في (قندهار). |
Kandahar'da savaş muharebe bölgesinde nehirler üstüne köprüler inşa ettim. | Open Subtitles | لقد بنيت جسورا فوق وديان في (قندهار) في منتصف |
Kandahar'da güneş her zaman parlar. | Open Subtitles | (الشمس مشرقة دائماً في (قندهار |
Ama onun Kandahar'da olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | (ولكني أعرف انه كان مُعسكر في (قندهار |
Kandahar'da burada , bana resmi Dayan. | Open Subtitles | مهلاً، لديّ صورة ليّ في (قندهار). |
Kandahar'da çalıştığım bir adam derdi ki: | Open Subtitles | الجرّاح الذي عمِلت معه في (قندهار) |
Ben de Kandahar'da astsubay çavuş olarak konuşlanmıştım. | Open Subtitles | أنا كنت رقيب أول في (قندهار) |