Görünüşe göre Kanguru da, fare ile benzeşmesinden nasibini aldı. | Open Subtitles | يبدو أن الكنغر لديه الكثير من القواسم المشتركة مع الجرذ |
Keseli hayvan dediğimiz Kanguru gibi kesesini taşıyan memelidir. | TED | الحيوان الجرابي ﻫﻮ من الثديات ﺫﻭ ﺟﻴﺐ ﻣﺜﻞ الكنغر |
Yavru Kanguru bu sıcak sığınaktan ayrıldıktan sonra bile süt emmek için geri döner. | TED | حتى بعد مغادرة صغار الكنغر هذا الملاذ الدافئ، فإنها ستعود لرضاعة الحليب. |
Elinde, meme uçlarım halkalı Kaptan Kanguru'nun götünü sikerken çekilmiş fotoğraflarım bile olsa onların umurunda olan tek şey, borsadır! | Open Subtitles | يمكنكَ نشر صوري مرتدياً ملابس غريبة وبذلة كنغر كل ما يكترث له الناس هو الأسهم، إن ارتفعت أو انخفضت |
500 mil alan içerisinde bir Kanguru varsa, önünde sonunda buraya gelir. | Open Subtitles | إذا هناك كنغر خلال 500 ميل، هو سيظهر هنا في النهاية. |
Bir Kanguru için fazla maceracı galiba. | Open Subtitles | بالنسبة لكونه كانجارو إنه باحث عن الإثاره |
Nereye gitsek karşımıza çıkıyor, tıpkı bir Kanguru gibi. | Open Subtitles | أين تذهب، يبدو عزيزتي مثل الكنغر في الغضب |
Sana yardım edeyim şunu soy... bu büyük Kanguru parçasını soyacaksın. | Open Subtitles | بعد أن تقطع هذه.. اسلخ هذه القطعة الكبيرة من الكنغر |
oh çok zeki, Kanguru çocuğu | Open Subtitles | هل ممكن أن أطفيء الأنوار؟ أوه، ذكي جداً مثل الكنغر |
Kanguru gibi kaçtı. | Open Subtitles | , هذا الكنغر كان يمشي بعيداً عنه ، حسناً ؟ |
Dünya Savaşı filminde bir Kanguru görmek beni şaşırttı. | Open Subtitles | فوجئت لرؤية الكنغر في الحرب العالمية الأولى الملحمة. |
Ama tek kapabildiğim bu turuncu Kanguru oldu. | Open Subtitles | لكن كل ما استطعت الحصول عليه هو هذا الكنغر البرتقالي |
Ukalâ Kanguru'ydu, homurdanarak çıkagelen. | Open Subtitles | و بعد ذلك , هنالك الكنغر الأنثى المتعالية التي لا يعجبها شيء |
Biliyorum, daha başından anladım ama mesele şu ki bu Kanguru iğrenç. | Open Subtitles | أعرف .. لقد حسبته واقعي لكني لن أُقبلُ كنغر انه يتمرد |
...boksör Kanguru. Ne sevimli, değil mi? | Open Subtitles | كنغر الملاكمة اليس لطيف، ايها المشاهدون؟ |
Kafeslerin biri açıkcı ve Kanguru dışarı çıktı. | Open Subtitles | أحد الأقفاص كان مفتوحاً وخرج منها الـ "كنغر" |
Önünde de, bir Kanguru. | Open Subtitles | مالذي تراه هنا في المقدمة كنغر |
Kesesinde bir Kanguru olduğum zaman. | Open Subtitles | تلك كانت حينما كنت كنغر في جيبها |
Sonu, kırık bir kaburgayla ve bir ay boyunca farkına bile varmadığım bir Kanguru dövmesiyle bitti. | Open Subtitles | والتي انتهت وضلعي مكسور ووشم على هيئة كانجارو لم اكن اعرف انه لدي لمدة شهر |
Domuz ve Kanguru avcıları bayılıyor bunlara. | Open Subtitles | صائدي الخنازير و صائدي الكناغر يحبونها للغاية |
Demek Kanguru avcısısın? | Open Subtitles | اذاً فأنت صائد كناغر أليس كذلك ؟ |
Kirk, Crunch ve Kanguru'ya yetiyorsa bana da yetecektir. | Open Subtitles | إذا كان جيدا بما يكفي لـ كيرك، كرانش، و كانجرو سيكون جيداً بما يكفي لي |
Beş dakika içinde, belediye başkanı Barcley sıfatından kaptan Kanguru'ya indim. | Open Subtitles | خلال خمسة دقائق,تحولت من الرئيس"باركلي" الى الكابتن "كانغارو"ّ |
Eve döndüğüm zaman ulusal çapta şöhret olmuştum ve Kaptan Kanguru'dan bile ünlüydüm. | Open Subtitles | عندما عدت كنت مشهوراً أشهر من النقيب كنجارو ها هو، فورست جامب |
Yeni Kaptan Kanguru olabilirsin de ona guluyorum. | Open Subtitles | أبتسم على حقيقة أنك قد تغدو الكابتن "كانغرو" الجديد. |
Ama ben Kanguru şarkısını hep uyanınca seyrederim. | Open Subtitles | ولكنّ بعد غفوتي دائماً , أشاهد أغنية الكنجارو |
Şansa bak! İçimizden birini, Kanguru'yu yakaladık. | Open Subtitles | أسرنا أنفسنا تقريباً بالأسيرة "كانجا". |
Bu benim için sadece yazın hoş bir kızla buradan uzaklaşmak ve belki de bir Kanguru görmek demek. | Open Subtitles | فرصة للذهاب بعيدا في الصيف مع فتاة رائعة وربما لأشاهد الكانغر أو شيء من هذا القبيل |