Crowley bunu sadece kafanı karıştırmak için söylemişti. | Open Subtitles | كراولي أخبرك أنها حية فقط ليعبث بعقلك. |
Wells, söylediklerini, son bir kez aklını karıştırmak için söylemiş. | Open Subtitles | انظر، قال (ويلز) مقاله ليعبث بعقلك لمرة أخيرة |
- Muhtemelen kafanızı karıştırmak için. | Open Subtitles | - ربما فقط ليعبث بعقولكم - |
Paparazzilerin kafasını karıştırmak için senin gibi giydirdiğimiz kız! | Open Subtitles | الفتاة التي نجعلها ترتدي ملابساً تُشابهكِ لتشويش مُصوّري الفضائح. |
Maalesef halkın kafasını karıştırmak için yapılan devasa bir dezenformasyon kampanyasıyla savaşmaktayız. | Open Subtitles | لسوء الحظ نواجه معارضة جمّة حملات لتشويش أفكار العامة |
Hani işleri biraz karıştırmak için. | Open Subtitles | لخلط الأمور قليلاً. |
Kimyasal maddelerle mantarları karıştırmak için bir deney. | Open Subtitles | -إنها تجربة لخلط المواد الكيميائية و(عيش الغراب) |