"karıştırmaya" - Traduction Turc en Arabe

    • العبث
        
    • يعبث
        
    • تشويشي
        
    • أخلط
        
    • الخلط
        
    • تفتش
        
    • خلط
        
    • بالبوربون
        
    • هي دخلت
        
    • التحريك
        
    • تربكني
        
    • تربكيني
        
    Sen işleri karıştırmaya devam edersen bu asla olmayacak. Open Subtitles وهذا لَنْ يَحْدثَ حتى تَتوقّفُ عن العبث بأعمالهم؟
    Kafamı karıştırmaya çalıştığınızı biliyorum ama başaramayacaksınız. Open Subtitles أعلّم أنكما تحاولان العبث بأعصابي، ولكن الأمر لن ينجح
    Ama sanki biri onun kafasını karıştırmaya çalışıyor gibiydi. Open Subtitles قد جعلوا ذلك يبدو كأنّ أحدهم يعبث برأسها كما تعلمون.
    O yüzden kafamı karıştırmaya çalışma ve gerçeği çarpıtmaya çalışma. Open Subtitles لذلك, أرجوك توقف عن تشويشي وتوقف عن التخلخل بالحقيقة.
    Hey, sadece karıştırmaya çalışıyorum. Open Subtitles . فقط حاول أن أخلط الأمور ، نخبكم
    Hazırlamaya başladım herşey kara bir deliğe düşüyormuş gibi geliyordu ama şacımı karıştırmaya devam ettim. TED فبدأت الخلط وشعرت ان كل شيء يقع من يدي .. وبدأت تختلط الامور علي .. ولكني استمريت بذلك ..
    Son günlerde hiç uyuyamadım. Her sabah uyanıyorum ve annem eşyalarımı karıştırmaya başlıyor. Open Subtitles أستيقظ وأجد أمي تفتش في أغراضي
    İş hayatımla özel hayatımı birbirine karıştırmaya bir son vermeliyim. Open Subtitles أحتاج لأن أتوقف عن خلط حياتي الشخصية مع حياتي المهنية
    Buna dayanmak için kolama içki karıştırmaya devam edeyim diye mi? Bunlar için mi? Open Subtitles املأ الكوكا كولا بالبوربون حتى أستطيع شربها ، هل ستعيد الى ذلك ؟
    Kafanı karıştırmaya çalışıyor, hayatım. Open Subtitles إنـّه يحاول العبث برأسكِ، يا عزيزتي.
    Bir düşünün. Aklımızı karıştırmaya çalışıyorlar sadece. Open Subtitles إنهم يحاولون العبث بعقولنا فحسب.
    Ben buldum. Will, kafamızı karıştırmaya çalışıyor. Bağlantım bekliyor. Open Subtitles أنا وجدتها، (ويل) إنهُ يريد العبث بنا زميلي ينتظر
    Lux taşındığında şu aptal maymun özel hayatımızı karıştırmaya başladığında bütün bunlara katlandım. Open Subtitles عندما إنتقلت لاكس عند ذلك ، القرد الأبكم ، بيز ، بدأ يعبث بحياتنا الشخصية والإجتماعية
    Sadece kafanı karıştırmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان يعبث بتفكيركَ فحسب
    Dinleme onu Terry. Kafanı karıştırmaya çalışıyor. Open Subtitles لا تنصت إليه يا (تيري)، إنه يعبث بتفكيرك فحسب.
    Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun. Open Subtitles أنت تحاول تشويشي
    Kafamı karıştırmaya çalışma. Open Subtitles البعض منه لا تحاول تشويشي
    Jim, şansım gayet iyi gidiyordu bu yüzden işleri biraz karıştırmaya karar verdim. Open Subtitles (جيم) ، كانت الليالي تتوالى بالتعرف على الفتيات لذا قررت أن أخلط بعض الأشياء قليلاً {n5} "الليلة الثالثة"
    Pek emin değilim artık ama hiçbir şey olmayacağımızı düşünmeye başladım eğer işi ve eğlenceyi birbirine karıştırmaya devam edersek. Open Subtitles لستُ مُتأكّداً بعد الآن، لكن بدأت أعتقد أنّهلنتتطوّرعِلاقتنا.. إن استمررتِ في الخلط بين العمل والمُتعة.
    Benim eşyalarımı karıştırmaya hiç hakkın yoktu! Open Subtitles لا يحق لك أن تفتش أغراضي
    İşi, zevkle karıştırmaya aldırmıyorsundur umarım. Open Subtitles بما انكِ لاتمانعين في خلط العمل مع المتعة
    Buna dayanmak için kolama içki karıştırmaya devam edeyim diye mi? Bunlar için mi? Open Subtitles املأ الكوكا كولا بالبوربون حتى أستطيع شربها ، هل ستعيد الى ذلك ؟
    Kafamı karıştırmaya çalışıyor. Open Subtitles هي دخلت الى رأسي
    Meyveyi çırpılmış hamura ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Open Subtitles أضيفي الفواكه إلى الزبدة المخفوقة و حافظي على التحريك.
    Sen neden bahsediyorsun Ramon? Kafamı karıştırmaya çalışma. Open Subtitles ما الذي تقوله رامون لا تربكني
    Eğer kafamı karıştırmaya çalışıyorsan, harika bir iş başarıyorsun. Open Subtitles حسناً ، إذا كنت تحاولين أن تربكيني انتتفعلينعملاًجيداً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus