Ben, uzun süre ücret ve fiyat politikasına karşı çıktım. | Open Subtitles | لطالما عارضت سياسة التحكم فى الأجور والأسعار |
Konseye bu konuda karşı çıktım ama oy birliğiyle kazandılar. | Open Subtitles | انظر ، أعرف أن الأمر صعب. عارضت المجلس على ذلك و تم نقضي. |
Yıllar boyunca seni koruyabilmek adına sevgililerine hep karşı çıktım. | Open Subtitles | عارضت حبّكما طيلة سنين لأحميك وحسب. |
Hayatta kalmak için onu karşı çıktım. | Open Subtitles | البقاء حياً كان يُغضبه |
Hayatta kalmak için onu karşı çıktım. | Open Subtitles | البقاء حياً كان يُغضبه |
Güçlü bir şekilde karşı çıktım. | Open Subtitles | أنا عارضت بشكل قوي |
Sen "dört" demiştin, ben de bu yüzden karşı çıktım. | Open Subtitles | أنت قلت "أربعة" لذا أنا عارضت |