"karşılaştırıldığında" - Traduction Turc en Arabe

• مقارنة
• مقارنةً
• بالمقارنة
• يقارن
• المقارنة
• مُقارنةً
• بمقارنة

Bu çocuklarla karşılaştırıldığında, ne kadar çok yağmur şemsiyeli çocuk olduğunu düşün.
تخيل كم في المدينة الكبيرة ولد بارع مثلك معروف مقارنة باولــئك الفتيان

Bilirsiniz, kolesterol seviyemin standart ölçekteki insanlarla karşılaştırıldığında ne seviyede olduğunu öğrenmek isterim.
كما تعلمون، أريد أن أعرف مستوى الكوليسترول لدي مقارنة بباقي الناس على نطاق قياسي.

Ve Kopenhag, yoğun bir şehir olmasına rağmen gerçekten yoğun şehirlerle karşılaştırıldığında öyle değil.
كوبنهاجن، برغم أنها مدينة ذات كثاقة سكانية، فهي ليست كثيفة مقارنة بالمدن الكثيفة في الواقع.

Ancak savaş ile karşılaştırıldığında tehlikeyle karşılaşma ihtimali günlük hayatta daha azdır.
لكن احتمالية مواجهة المخاطر في الحياة المدنية مقارنةً مع مخاطر المعركة هو قليل للغاية.

Bir insanın hayatı bir şehrin yok olmasıyla karşılaştırıldığında nedir ki?
...في النهاية، ما هي حياة رجل واحد مقارنةً بدمار مدينة كاملة؟

Aslında, bu bizim iç kulağımızla karşılaştırıldığında oldukça ham.
هذا في الواقع الآن في غاية الخشونة بالمقارنة مع الأذن الداخلية العادية لدينا.

Evet, ben çalarım ama bu onun yaptığıyla karşılaştırıldığında resmen bir hiç.
؟ أنا ربما أسرق الأشياء. ولكن لا شئ يقارن بما فعله هو.

1945 ile karşılaştırıldığında şu anda ABD'de bakılan kovan sayısı yarı yarıya inmiştir.
لدينا اليوم نصف تعداد خلايا النحل بالولايات المتحدة مقارنة بالعام 1945.

iyi bir hızla yürüyor fakat biraz önceki seyahat ile karşılaştırıldığında, öylesine yürüyor,
ويسير إليها بخطى حثيثة، ولكن مقارنة بالسرعة التي رأيناها فهو يسير ببطء.

Hayır yok. Dört hafta, günde 20 dakikalık ciddi ve dikkatli meditasyon, bir kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, beyinde yapısal değişiklik için yeterli.
أربعة أسابيع وبمعدل 20 دقيقة لليوم من الاهتمام والتأمل اليقظ تجلب التغًّير الهيكلي للدماغ مقارنة بمجموعة تحكم.

Ama, bu sayı bile diğer bir sayı ile karşılaştırıldığında ufacık kalıyor. Bu diğer sayı: sonsuz.
ولكن حتى هذا الرقم ضئيل مقارنة برقم آخر: ما لا نهاية.

Doğadaki diğer güçlerle karşılaştırıldığında yer çekiminin gücü ne midir?
قوة الجاذبية مقارنة ببقية قوى الطبيعة ؟

piller petrolle karşılaştırıldığında inanılmaz derecede verimsizdirler.
البطاريات تكاد تكون معدومة التركيز مقارنة بالوقود

Görmüyor musun yapabilecekleriyle karşılaştırıldığında bunların ne kadar önemsiz olduğunu?
لا يمكن أن تراه كيف غير مهم أشياء صغيرة مثل هذه تتم مقارنة إلى ما قد يعني؟

Buz kamyonlu katil bu adamla karşılaştırıldığında amatör kalırdı.
كان قاتل شاحنة الثلج هاوياً مقارنةً بهذا الرجل

Bununla karşılaştırıldığında, duvara sloganlarını yazmaları çok normal görünüyor.
وضع شعار على الجدار يبدو طبيعياً مقارنةً إلى ذلك

Ölülerle karşılaştırıldığında, çok daha az sayıda insanın yaşıyor olmasından mı?
لأنّ أعداد البشر على قيد الحياة أقلّ مقارنةً بأؤلئك الميّتين؟

Gezegenimizde koloni kurmadığımız çöllerin Mars'la karşılaştırıldığında, ne ölçüde verimli yerler olduğunu düşünün.
أنظر إلى مدى هجرنا لصحاري كوكبنا، الأماكن الخصبة بالمقارنة مع المريخ.

Ancak salyangozun yol alma hızı ile karşılaştırıldığında bir yıldırımdır.
لكنه بمثابة سرعة الصاعقة بالمقارنة مع سرعة الحلزون في تعلم اللغات.

Icky,Micky, Licky ve Chicky sen bütün bunları demedin mi Babanla karşılaştırıldığında sönük kalır.
لم تقل أن كلّ هذه إيكى ،ميكي, ليكى أو تشيكى.. .. سيثبتون أنهم خاسرون بالمقارنة مع أبّيكى؟

ama ne kadar kötü olursa olsun sıradakiyle karşılaştırıldığında bir hiç sayılır.
, هذا الشخص مزعج , ولكن كما هو سىء فهذا . لا يقارن بشىء بما سيأتى بعد

Ofis diyor ki; "İfadeler karşılaştırıldığında sıkıntılı çelişkiler ortaya çıkıyor."
قال المكتب أن المقارنة بين الإفادات يكشف تناقضات مثيرة للقلق

Olacaklarla karşılaştırıldığında... Ölüm, daha merhametli bir hediye sunabilirdi.
الموت سيكون هديّةٌ رحيمة مُقارنةً بمَ قد يليه.

Kızının başını nasıl kopardıklarını görmekle karşılaştırıldığında ateşte yanmak bir şey değildir.
التحريق لا شيء بمقارنة أن ترى رأس طفلك يتم سحبها من جثتها أمامك