Burasıyla karşılaştırdığımda, kule göz kamaştırıcı bir şekilde parlıyor. | Open Subtitles | بالمقارنة بهذا المكان أعتقد أنه يجعلنى أشعر بالحنين للوطن |
Raporlarla karşılaştırdığımda, olay biraz farklı gibi geliyor. | Open Subtitles | يعتبر أفضل بالمقارنة بالتقارير إنه شعور مختلف |
Bununla karşılaştırdığımda kolumun kesilmesi zevkli kalır. | Open Subtitles | قطع ذراعي كان أرحم بالمقارنة |
Bu odanın ölçütlerini aşağıdakilerle karşılaştırdığımda şömine duvarının göstermelik olduğu sonucuna vardım. | Open Subtitles | عندما قارنت ابعاد هذه الغرفة بالغرف التى اسفل منها, خمنت ان هذا الحائط زائف. |
Fakat öte yandan, kira anlaşmasındaki kilometre sayacı ile yapılan mesafeyi karşılaştırdığımda 196 kilometre yol yaptığını buldum. | Open Subtitles | لكن عندما قارنت عدد الكيلومترات على العداد مع عقد الإيجار، قاد لمسافة 122 ميل. |
Fakat iki kadını karşılaştırdığımda, kendi kendime şuanda Esther'e karşı ne hissettiğimi soramıyorum. | Open Subtitles | لكن عندما قارنت بين الاثنين لم اسأل نفسي ماذا اشعر نحو استر الان . بل فكرت فيها حين التقيتها ... |
Onunkiyle karşılaştırdığımda... | Open Subtitles | بالمقارنة بها ... |