Frank, şu sokağın karşısından beni dikizleyen sapık vardı ya? | Open Subtitles | أتذكر المنحرف فى المبنى المقابل الذى يتلصص على؟ |
Otel odası isterseniz, caddenin karşısından ayarlayabilirim. | Open Subtitles | إن أردتم غرفة فندق، أستطيع ان أجلب لكم واحدة بالشارع المقابل |
sonra hatırladığım iki sissynin benim üstüme abandığı polis raporuna göre koridorun karşısından iki homoseksüel. | Open Subtitles | وعندما أستعدت وعيي كان هناك أثنين من المخنثين يمسكون بي تقرير الشرطة ذكر أنهما لوطيان يسكنان بالرواق المقابل |
Polis tek silah atışının sokağın karşısından geldiği kanısında. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد أن رصاصة واحدة جاءت من الجانب الآخر من الشارع |
Odanın karşısından seni izliyordum da biraz gergin gibisin. | Open Subtitles | حسنا لقد كنت اراقبك من عبر الغرفه و تبدين عصبيه قليلا |
Odanın karşısından el sallasak. | Open Subtitles | أَو ربما فقط a موجة صديقة مِنْ عبر الغرفةِ. |
O herif senin yüzünden sokağın karşısından doğru bana lanet okuyup duruyor. | Open Subtitles | من ، شكرا لك تقذفين حارقاً في وجهي من الجانب الاخر من الشارع |
Halil Varlı Bayan Westen? Ben yolun karşısından bayan Arnold. | Open Subtitles | 08-11-2012م سيدة ويستن؟ أنا السيدة أرنولد من الشارع المقابل لكم |
- Ne? O fotoğrafı 10 yıl önce sokağın karşısından çektim. | Open Subtitles | التقطتُ الصورة قبل عشرة أعوام عند الطرف المقابل للشارع |
Hey, Turk caddenin karşısından kahve alacağım. Sen de ister misin? | Open Subtitles | تورك)، سأذهب من خلال الشارع المقابل) وأحضر بعض القهوة أتريد واحده؟ |
Bataklığın karşısından gördüm sizi. | Open Subtitles | شاهدت ذلك من الإتجاه المقابل للمستنقع |
-doğru, koridorun karşısından iki sissy. | Open Subtitles | -سوف أصححها , مخنثان يسكنان بالرواق المقابل |
Caddenin karşısından alevleri izlemeye bayılırım. | Open Subtitles | أحب أن أشاهد النار مِن الشارع المقابل. |
Caddenin karşısından seni izliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أراقبك من الشارع المقابل. |
Aslında şu anda yolun karşısından bana el sallıyor, gitmem gerek. | Open Subtitles | انه يلوح إلي من الجانب الآخر من الشارع , سوف اذهب .. |
Peki akşam yemeği ısmarlayıp seni odanın karşısından izleyebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أشتريّ لكِ الغداء و أشاهدّك تتناولينه من الجانب الآخر للغرفة؟ |
-Evet, koyun karşısından gelen biri. | Open Subtitles | شخص جاء من الجانب الآخر للنهر , نعم. |
Caddenin karşısından ateş açıldığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن الطلقات جائت من عبر الشارع |
- Hey, Mikey! - Yani şeyin karşısından... | Open Subtitles | هي ، مايكي أعني من عبر |
Ve bu da denizin karşısından gelen profesörümüz olmalı. | Open Subtitles | أستاذنا من عبر البحر |
Kurşunun yönü atışın caddenin karşısından yapıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | مسير مِنْ الموقع النهائي... أدوار خارج مِنْ عبر الشَّارِعِ. |
Mesela, "Odanın karşısından bana baktı ve çok ciddiyim dünyam yavaşladı." | Open Subtitles | مثلاً "من الجانب الاخر من الغرفة "قامت بالنظر الي و اقسم انها كانت بالحركة البطيئة" |