İstatiklere bakılırsa kar elde etmek ya da bir suçu örtbas etmek için bombalıyor. | Open Subtitles | بشكل إحصائي إنه يفجّر للربح أو لإخفاء جريمة |
İnsanlıktan nasibini almamış vahşice hareketleriyle kar elde etmeyi amaçlayan böylelerinin. | Open Subtitles | رجال يسعون للربح من خلال أكثر الأشياء وحشية وهمجية |
O zaman, büyük bir telekomünikasyon şirketinin CEO'sunun; savaşlardan, ayaklanmalardan ve yurt dışındaki terör olaylarından kar elde etme temelli bir komplonun göbeğinde yer aldığını ve Birleşik Devletler'in istihbarat kurumlarının bu konuda bilgisi olmadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | "هل يصح لنا إذن, التصديق, بأن المدير التنفيذي الرئيسي لشركة إتصالات" "يقف على رأس جمعية سرية من نوع ما" "تحيك المؤامرات للربح من وراء الحروب والأضطرابات المدنية والأرهاب الخارجي" |
İş haberlerinde, ecza firmaları kâr elde edeceklerini öngörüyor. | Open Subtitles | في أخبار الاقتصاد شركات أدوية تتنبأ بأرباح مسجلة |
Sonra onu kâr elde etmek için sattığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | ثم انقلب وباعها بأرباح |