Evet, ama biz olmasaydık, hala kara delikte sıkışmış olacaktı. | Open Subtitles | نعم, ولكن لولا مساعدتنا لكان ما زال عالقاً في هذا الثقب الأسود |
kara delikte çekim öylesine güçlüdür ki ışık bile kaçamaz. | Open Subtitles | الثقب الأسود, حيث الجاذبية عالية لدرجة أنها تسحب الضو. |
Kimse bir kara delikte ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ما يحدث في الثقب الأسود. |
Sonunda sicim-ağ yoğunlaşması teorim ile kara delikte bilginin kaybolması paradoksunu bağdaştırdım. | Open Subtitles | لقد وافقت بين متناقضة المعلومات للثقب الأسود مع نظريتي حول مكثّف شبكة الوتريات |
Sicim-ağ yoğunlaşması teoriniz ile kara delikte bilginin kaybolması paradoksunu bağdaştırmanızla ilgili yazınızı daha yeni okumayı bitirdim ve resmen nefesim kesildi. | Open Subtitles | "لقد انتهيت لتوي من قراءة بحثك "موافقة متناقضة المعلومات للثقب الأسود مع نظريتك حول مكثّف شبكة الوتريات وقد خطف أنفاسي |
ve Yıldız Gemisini kara delikte saklamak için girişimde bulundu. | Open Subtitles | و يحاولوا إخفاء السفينة في الثقب الأسود |
Muazzam kara delikte yörüngeye giren uzay gemisindeki benzer bir durum. | Open Subtitles | حالة مماثلة لسفينة الفضاء التي دارت حول "الثقب الأسود" الهائل |
Ben burada, şu kara delikte saklanacağım. | Open Subtitles | وانا سأختيأ خلف هذا الثقب الأسود هنا |
- Biz bir kara delikte değiliz. - Henüz değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا داخل الثقب الأسود - ليس بعد - |