| Sonrasında bazı vücut bölümü tanımları var. Kanser karaciğerde, memede, prostatta gibi. | TED | ومن ثم تحصل على وصف له بناءاً على الجزء المتضرر من الجسم انه في الكبد, أو الثدي, أو البروستاتا |
| Örnek olarak, karaciğerde, kanı zehirden arındırmak için, kanallar oluşturuyorlar. Akciğerde, solunum için hava torbacıklarına dönüşüyorlar. | TED | فمثلا, في الكبد تكون قنوات لإزالة السموم من الدم. في الرئة, تبطن أكياس الهواء لتسهل تبادل الغازات. |
| Aşırı alkol tüketimi karaciğerde hasara... ...ve kalınbağırsak kanserine neden olabilir. | Open Subtitles | الإفراط بشرب الكحوليات قد يسبب أضرار في الكبد وسرطان المستقيم |
| CT divertikülit teşhisini doğruluyor, ama karaciğerde de kitle tespit ettik. | Open Subtitles | التصوير بالمقطع الحاسوبي أكد الْتِهابُ الرَّتْج وأيضا وجود كتلة بالكبد |
| Midede, midesel boşluktaki lenf düğümlerinde, karaciğerde. | Open Subtitles | المعدة و العقد الليمفاوية البطنية و الكبد |
| Anemi ile kendini gösteren, karaciğerde ve diğer organlarda bakır birikmesine neden olarak onları tahrip eden genetik bir hastalık. | Open Subtitles | عيب وراثي مصحوب بفقر الدم.. ويزيد نسبة النحاس في الكبد.. والأعضاء الأخرى, ثم يحطمها |
| Anemi ile kendini gösteren, karaciğerde ve diğer organlarda bakır birikmesine neden olarak onları tahrip eden genetik bir hastalık. | Open Subtitles | عيب وراثي مصحوب بفقر الدم.. ويزيد نسبة النحاس في الكبد.. والأعضاء الأخرى.. |
| Böylece kanın insan vücudunda karaciğerde üretildiği ve karaciğerden çekilerek dağıtıldığı sonucuna varmıştı. | Open Subtitles | .تدخل إليه و تخرج منه استنتج من ذلك بأن الكبد هو الذي يصنع دماء الجسم الذي ينساب منه و يذهب إلي بقية الأعضاء |
| Kanın karaciğerde üretilip vücudun geri kalanında tüketildiğine yönelik yaygın inancı sorguladı. | Open Subtitles | و شك في صحة المعتقد المسلم به أن الدم ينتجه الكبد و يستهلكه باقي الجسم |
| karaciğerde kanama var, ama pıhtılaşmış gibi. | Open Subtitles | الكبد قد تضرر ولكن يبدو ان الدم تخثر فوقه |
| Oluşan bulut 80 metre ilerlerse, akciğer ve karaciğerde onarılamaz hasarlara, 3. derece yanıklara ve körlüğe sebep olur. | Open Subtitles | وعندما تتوسع سحابة الغاز الى 80 متر ستكون هنالك اضرار في الكبد والطحال لايمكنُ علاجها حروق من الدرجة الثالثة, العمى |
| Şekerin tatlı kısmı olan fruktoz, karaciğerde işlenir. | Open Subtitles | الفركتوز،الجزء الحلو من السكر يمكن معالجته فقط في الكبد |
| ALT karaciğerde bulunan ve reaksiyonların ortaya çıkmasını sağlayan bir enzimdir. | Open Subtitles | الـ ALT هو انزيم بالكبد يساعد على إخراج ردة فعل الكبد |
| Midede ve karaciğerde aynı temiz kesikler anüsü bağlayan aynı düğümler. | Open Subtitles | كل شق منفذ بدقة في المعدة و الكبد نفس العقد مربوطة عند فتحة الشرج |
| Artık her yerde ameliyat yapabilirdiniz, bağırsakta, karaciğerde, kalpte, beyinde. | TED | حيث يمكنك الان البدء بالجراحة في أي مكان في القناة الهضمية , في الكبد في القلب , في المخ . |
| Akciğerlerde omurgada karaciğerde. | Open Subtitles | في الرئتين ...العمود الفقري... ...الكبد. |
| Gastrit ve karaciğerde siroz belirtileri var. | Open Subtitles | أظهروا بوادر التهاب المعدة وتليف الكبد. |
| Bu karaciğerde kan kaybı ve devamında ölüme sebep olabilir. | Open Subtitles | تلك بالتأكيد كانت لتسبب نزيفاً بالكبد ما يؤدي للوفاة |
| karaciğerde ekojen bölge. Çıkarabilir misin? | Open Subtitles | ثمّة منطقة جوفاء بالكبد أيمكنكَ ملاحظتها؟ |
| Ama, bundan daha da önemlisi, karaciğerde ve karaciğerin yağ üretiminde oluşabilecek değişimlere bakacağız. | Open Subtitles | لكن, حتى بعد ذلك سنرى التغييرات التي ستحدث بالكبد وانتاجها للدهون |
| Lonnie, buraya gel ve sirozun karaciğerde yaptığı tahribatı gör. | Open Subtitles | إذاً يا (لوني) ، تعال إلى هنا و شاهد تأثيرات التليف الكبدي للكبد |