| Karaciğerin güzel yanı: Tam yerine denk getirirsen akciğer-mide sinirine vurmuş olursun. | Open Subtitles | الأمر الجميل بشأن الكبد هو أنّكَ إن ضربتَه جيّداً، تصيب العصب الحائر |
| Elinize aldığında karaciğere benziyor, ama içinde hüç hücre yok, sadece Karaciğerin iskeleti var. | TED | يمكنك أن تمسكها كما تمسك الكبد، ولكنها خالية من الخلايا؛ إنها مجرد هيكل الكبد. |
| İşte, şurası. Karaciğerin sol lobu normalden büyük. | Open Subtitles | كما نرى هنا، الجزء الأيسر من الكبد يعاني من تضخم شديد |
| Karaciğerin bir gün alkol yüzünden patlayacak. | Open Subtitles | يوم ما سوف تنفجر كبدك من الشرب. أتسمعني؟ |
| Karaciğerin çenenden... kasıklarına kadar uzanıyor. | Open Subtitles | كبدك ممتد من ذقنك حتى أعضائك الحساسة لذا أقترح عليك الإقلاع عن الشراب |
| Karaciğerin dışına da, yine hastanın kendi karaciğer hücrelerini serpiyoruz. | TED | نتخلل الجزء الخارجي للكبد بخلايا كبد المريض نفسه |
| Ve yalnızca sağlıklı dokulardan değil aynı Karaciğerin dokularından alınmışlar. | Open Subtitles | وليست مأخوذة من أكباد سليمة كلهم من نفس الكبد |
| Karaciğerin çıkarılması bu suçların en belirgin özelliği. | Open Subtitles | عملية نزع الكبد هي أهم تفصيل في هذه الجرائم |
| İşinizi bilmiyorsanız, Karaciğerin yerini bulmak çok zordur. | Open Subtitles | و الكبد عضو ليس من السهل أن تكتشف مكانه إلا إذا كنت تعرف ماتفعله |
| İşinizi bilmiyorsanız, Karaciğerin yerini bulmak çok zordur. | Open Subtitles | و الكبد عضو ليس من السهل أن تكتشف مكانه إلا إذا كنت تعرف ماتفعله |
| Listenin ona bir faydası yok. Bu Karaciğerin kanaması durmayacak. | Open Subtitles | القائمه لا تساعده نستطيع العمل طوال الليل لكن هذا الكبد لن يتوقف عن النزيف |
| Çünkü o Karaciğerin bozulma süresi yaklaşık 12 saat ve benim hastam o kadar uzun süre yaşayamayabilir. | Open Subtitles | لأن الكبد لا يصلح إلا لمدة 12 ساعة أخرى، وبلدي المريض قد لا يعيش فترة طويلة |
| Bay Rice'ınkiyle uyumlu bir Karaciğerin karınızınkiyle de uyumlu olacağını bildiğiniz için o iki serseriyi, helikopteri kaçırsınlar diye tuttunuz. | Open Subtitles | عرفت الكبد التي كانت متوافقة مع السيد. رايس ستكون مباراة لزوجتك، |
| Karaciğerin sıcaklığı, kocasından birkaç saat önce ölmüş. | Open Subtitles | فطبقاً لدرجة حرارة الكبد فقد توفت من بضع ساعات قبل الزوج |
| Kavernöz sinüs basıncının artmasına neden olur bu da superior vena cava basıncının artmasına yol açar bu da Karaciğerin çalışmamasına. | Open Subtitles | لأنه يسبب ارتفاع الضغط في الجيب الكهفي مما يزيد الضغط في الوريد الأجوف العلوي ويحدث فشل الكبد |
| Yeni Karaciğerin reddini önleyen ilaçları kesmeliyiz. | Open Subtitles | علينا إيقاف مكبحات المناعة التي تحمي كبدك الجديد أيضاً |
| Bedenin akut organ reddine girdiğinde Karaciğerin şişmeye başlayarak, karnına baskı yapacak... | Open Subtitles | بدخول جسدك لرفض حاد للعضو سيبدأ كبدك بالتورم ..مما سيضغط على |
| Üzgünüm. Plevral efüzyonu durdurduk, Karaciğerin neredeyse çöküyordu. | Open Subtitles | آسف، أوقفنا النزيف الجني فكاد كبدك أن ينهار |
| Belli bir enzimi yeterince üretemiyor şimdi adını telaffuz edemeyeceğim ama görünüşe göre Karaciğerin ve diğer organların için oldukça önemli. | Open Subtitles | لا تصنع الكثيرَ من إنزيمٍ معيّن لا أعرف كيف ألفظ اسمه، لكنّه هامٌ للغاية من أجل كبدك والأشياءِ الأخرى |
| Merhaba, Bay Safra Kesesi, Bay Karaciğerin yanında çok rahat değil misiniz? | Open Subtitles | مرحباً سيدة المرارة لا تأخذي راحتك بجانب السيد كبد |
| Ancak ne tür bir toksin olduğunu belirleyemiyoruz. Karaciğerin pişmiş olması oldukça kötü. | Open Subtitles | لا يمكننا تحديد النوع سيئة للغاية في كبد مطبوخ |