"karanlık bir odada" - Traduction Turc en Arabe

    • في غرفة مظلمة
        
    Hatırladığım tek şey karanlık bir odada saatlerce yumruk yumruğa kavga etmekti. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أذكره أننا كنا في غرفة مظلمة نتقاتل باليد لساعات
    karanlık bir odada yaşlı bir adam pijamadaki altınları çalıyordu. Open Subtitles حلم عن رجل عجوز في غرفة مظلمة يسرق النيام أموالهم
    Ama sıradan bir sekreter, ev hanımı ya da genç kendi sınırlı imkanıyla karanlık bir odada ufak bir ışık yakabilir. Open Subtitles لكن حتى سكرتيرة عادية أو ربة منزل او مراهقة يستطيع كل منهم بطريقته الخاصة البسيطة إضاءة ضوء صغير في غرفة مظلمة
    Ama az önceki canlı gösterimde size ne gösterdiğimi tamamen karanlık bir odada yavaş çekimde göstermeme izin verin. TED ولكن اسمحوا لي أن أعرضها لكم بالحركة البطيئة في غرفة مظلمة تماما لما أظهرت لكم من مشاهد حية
    Sanki karanlık bir odada duvarlar üstüne geliyormuş gibi ve kimse gelip seni kurtarmayacakmış gibi hissedersin. Open Subtitles تشعرين كأنك في غرفة مظلمة و تلك الجدران تقترب منكِ و لا أحد يستطيع أن يأتي و ينقذكِ
    Ve bildiğim sonraki şey, karanlık bir odada uyandığım bağlı olarak, ağzımda bir bez, ve kapı açıldığında, Open Subtitles ما أعرفه لا حقا، أنّني أفقت في غرفة مظلمة مقيّد و فمي مغلق
    Ne yani, bana hayatının bundan sonrasında karanlık bir odada oturup, not tutmak ve senin bizzat şahit olup, ellerinle kumun altından çıkardığın şeyler hakkında bir adamın başından geçenleri anlatan bir kitap yazmak istediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles أتريدين قضاء حياتك في غرفة مظلمة تدونين ملاحظات وتكتبين كتب عن أفكار قديمة في رأس رجل عجوز
    Yanlış yöne dönmüş olmalıyım, kendimi karanlık bir odada buldum. Open Subtitles ولابد أنني سلكت طريقا خاطئا ووجدت نفسي في غرفة مظلمة...
    Telefonumu kapatıp, 3 saat boyunca karanlık bir odada oturmayı tercih ederim. Open Subtitles كنت افضل الجلوس في غرفة مظلمة ل 3 ساعات مع اغلاق الهاتف بعد المبارة
    Endişelendiğim son şey karanlık bir odada oturan, bilgisayarına bağlanmış, zavallı bir blogger. Open Subtitles اخر شيئ سأقلق منه هو كاتبة مثيرة للشفقة في موقع الكتروني تجلس في غرفة مظلمة امام الكمبيوتر
    Tamamen karanlık bir odada tutku dolu bir geceye geçiyoruz. Open Subtitles نقطع قطع سريع على ليلة من العاطفة في غرفة مظلمة تماما
    Gidip karanlık bir odada uzanmam gerekiyor. Open Subtitles أعتقد أنني بحاجة إلى الذهاب والاستلقاء في غرفة مظلمة
    Birkaç haftayı karanlık bir odada titreyerek geçirdim ve bu değişikliğin gerekli bir işaret olduğuna karar verdim. Open Subtitles قضيت بضعة أسابيع أرتجف في غرفة مظلمة ، وقررت أنها علامة بأنني أحتاج للتغيير
    Biliyor musun, düşündüm de, karanlık bir odada bir öğretmenin yanında oturmaya hevesli değilim. Open Subtitles أتعرف،بعدالتفكير.. أنا لستُ متشوقة لأجلس في غرفة مظلمة مع مُدرّس.
    Siz karanlık bir odada, bir kaptan patates pürenizi yerken beni kehribar çiçekleri arasında eğlenirken hayal edin. Open Subtitles لذا بينما تتناول البطاطا المهروسة من العلبة في غرفة مظلمة فكر فيّ وأنت بالزنزانة
    Bilgi yok, ama üç yıldır bu kadın karanlık bir odada ekrana bakarak geçirmiş Open Subtitles لكن خلال ثلاث سنوات هذه المرأة حٌبست في غرفة مظلمة تحدق في شاشة التلفاز
    Chloe' yi karanlık bir odada elleri ve gözleri bağlı gördüm. Open Subtitles رأيت "كلوي" مقيدة ومعصوبة العينين في غرفة مظلمة
    karanlık bir odada görmesi daha kolay. Open Subtitles حسناً, من السهل رؤيتها في غرفة مظلمة
    Ne yani, bana hayatının bundan sonrasında karanlık bir odada oturup, not tutmak ve senin bizzat şahit olup, ellerinle kumun altından çıkardığın şeyler hakkında bir adamın başından geçenleri anlatan bir kitap yazmak istediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles أتريدين قضاء حياتك في غرفة مظلمة... ..تدونين ملاحظاتوتكتبينكتب...
    karanlık bir odada bebek gibi saklanan ben miyim? Open Subtitles لأنّه أنا من يرتعد في غرفة مظلمة كطفل؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus