"kararıydı" - Traduction Turc en Arabe

    • قرار
        
    • قراره
        
    • قرارها
        
    • خيارها
        
    • آراد
        
    Burada işe başlayıp bu güzel kadınla evlendim. Hayatımın en iyi kararıydı. Open Subtitles وتزوجت هذه المرأة الجميلة وهذا كان أفضل قرار في حياتي
    Daha fazla öğrenci almak istediğini biliyorum ama bu yönetim kararıydı. Open Subtitles انا اعلم اننا نبحث عن زبائن جدد لكن ذلك قرار اداري .. حسنا ؟
    Son dakika kararıydı, ve tarih de boştu, bu yüzden... Open Subtitles لقد كان قرار بآخر لحظه ..ولا شيء لدي لذا
    Ben onun işini kolaylaştırdım. Fakat en nihayetinde onun kararıydı. Open Subtitles جعلت ذلك أسهل عليه لكن كان قراره قبل كلّ شيء
    Bu onun kararıydı ama hepimizin onun arkasında olduğumuzdan emin olmak istedi. Open Subtitles لقد كان قراره لكنه كان يرغب أن يتأكد أننا جميعاً ندعمه
    - Bu onun kararıydı. - Sadece senin onu sevmen için uğraştığından dolayı öyle dedi. Open Subtitles لقد كان هذا قرارها فقط لانها كانت تحاول جاهداً
    Bu orospu çocuklarının kafası ne kadar kırık bilmem ama cinayet yine de onun kararıydı. Open Subtitles لا يهمني مدى جنون هؤلاء الناس سيزال خيارها للقتل
    Onu oraya süresiz olarak koymak yönetimin bir kararıydı. Open Subtitles لقد كان قرار الأدراة بوضعة هناك لمدة غير محددة من الوقت ...
    Onu oraya süresiz olarak koymak yönetimin bir kararıydı. Open Subtitles لقد كان قرار الادراه بوضعه هناك لمده غير محدده من الوقت ...
    Bu kendi kararıydı. Ben de karar verdim. Open Subtitles حسناً، هذا كان هو قراره، وكان عليّ اتخاذ قرار أنا الآخر!
    Başkan'ın kararına katılmayabilirim, ama bu onun kararıydı. Open Subtitles انا لا أوافق قرار الرئيس و لكنه قراره
    Bu yukarının kararıydı. Onunla çalış yeter. Open Subtitles هو كان قرار من القمه فقط يتعاون معه
    Bu kulüp kararıydı. Kapatamaz. Open Subtitles إنه قرار النادي لا يمكن إيقافه
    Dostum, iyi karardı. İyi bir Alfa kararıydı. Open Subtitles مرحباً يا صديق قرار جيد يا رفيق
    Nora, geri dönmek onun kararıydı, ve bu konuda senin yapabileceğin bir şey yoktu. Open Subtitles كان هذا قراره أن يعود إلى هناك و لم يكن هناك أي شيء يمكنك فعله لمنعه
    Adamlarımın önünde bana saygısızlık etti. Kendi kararıydı, benim değil. Open Subtitles لقد حطّ من قدري أمام رجالي، ذلك كان قراره لا قراري.
    Yani sonuçta Bill bu kararı 2006'da açıklamadan da önce almıştı ve bu gerçekten onun kararıydı, fakat yine, bu fikir hakkında düşünmeye başladığında sahildeki tatilimizdeydik. TED وكان القرار قراره حقا، ولكن مرة أخرى، كل الأمر بدأ في تلك النزهة على الشاطئ عندما كنا نتحدث على الشاطئ وبدأ هو التفكير في الأمر. وبالنسبة لي الإثارة الناتجة من وضع بيل كل عقله وقلبه
    - Martha, bu yanlış bir karardı. - Ama onun kararıydı. Open Subtitles مارثا لقد إتخذ قراراً سيئاً - لكنه كان قراره -
    Hepsi kendi kararıydı. TED كان كل شيء متروك لها والقرار قرارها.
    - Bu işte senin parmağın var. - Hayır, tamamen kendi kararıydı. Open Subtitles يجب أن تفعل شيئاً ما حيال هذه - لا , لقد كان قرارها تماماً -
    Söylemiştik ona, bu onun kararıydı. Open Subtitles لقد قلت له، وهذا هو خيارها.
    Ben bir karar vermedim. Babamın kararıydı. Open Subtitles لا آعلم , آبي آراد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus