| Ama hayatınızın en büyük kararıyla yüzleşip bir yere varamamak kadar kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لكن لا شيء أسوأ من مواجهة أهم قرار في حياتك بلا الوصول لنتيجة |
| Uyarıyorum, federal mahkeme kararıyla konuşmalarınız kaydedilebilir. | Open Subtitles | أعلم أنه حسب قرار المحكمة يمكن تسجيل محادثتكم |
| Belki karar alma yeteneğini kaybettiğini belgeleyen bir mahkeme kararıyla istemese de tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحصل على أمر من المحكمة و نطغى على قرارها ندعي أنه حالتها لا تسمح باتخاذ قرار كهذا |
| Üstünün kararıyla geri planda kalmaktan sıkıntı duyuyor musun? | Open Subtitles | هل تشعر بالإحباط بقرار رئيسك بإبقائك على المقعد؟ |
| Robert Devereaux bugün yani 1601 yılının 25 Şubat'ında, ...vatana ihanetten ötürü, Majesteleri Kraliçe Elizabeth'in kararıyla idam edilecektir. | Open Subtitles | ايرل اسيكس هنا يعدم بحكم الخيانة التي اصدرته جلالتها الملكة اليزبيث في الخامس والعشرين من فبراير في سنة |
| Belki karar alma yeteneğini kaybettiğini belgeleyen bir mahkeme kararıyla istemese de tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحصل على أمر من المحكمة ونطغى على قرارها ندعي أن حالتها لا تسمح باتخاذ قرار كهذا |
| Şu an hayatının en mühim kararıyla karşı karşıyasın. | Open Subtitles | ياللحسرة أنت في خضم إتخاذ أهم قرار في حياتك |
| Hükümetin kararıyla ilgili tartışmalar ve spekülasyonlarla geçen haftalardan sonra Amerika bugün Ziyaretçiler'le diplomatik bağlantılar kurmaya karar verdi. | Open Subtitles | بعد أسابيع من المناقشات المحتدمة و المضاربة حول قرار الحكومة اليوم الولايات المتحدة منحت الزوار حق تبادل العلاقات الدبلوماسية |
| Gerçeği öğrendiğine göre, hayatının en önemli kararıyla karşı karşıya kalacaksın. | Open Subtitles | والان وانت تعرف الحقيقه ستواجه اهم قرار في حياتك |
| Şimdi gerçeği biliyorsun, hayatının en önemli kararıyla yüzleşmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | والان وانت تعرف الحقيقه ستواجه اهم قرار في حياتك |
| ve bu noktada -- şimdiye kadar hepsi kulağa oldukça çılgınca geldi-- hayatının şimdiye kadarki en iddialı kararıyla yüzleşmek üzeresin. | TED | و في هذه المرحلة، إن كان هذا -- حتى الأن كل شيء يبدو مجنونا جدا -- أنت الأن على وشك مواجهة أصعب قرار في حياتك هنا. |
| Sınırlı ahlaklılıkla insan zihni, aynı insan zihni kararlar alır ve bu kimi işe alacağımızla veya hangi şakayı yapacağımızla ya da riskli iş kararıyla alakalı. | TED | مع الأخلاقيات المحدودة، العقل البشري، ذات العقل البشري الذي ذكر سابقا يتخذ قرارات، وهنا ستكون حول من سنوظف بعد ذلك؟ أو ما هي النكتة التي نريد قولها؟ أو قرار العمل المتزعزع. |
| Yargıcın kararıyla kendinizi temize çıkmış hissediyor musunuz? | Open Subtitles | هل تشعر بالتبرير من قرار القاضي ؟ |
| Jüri odasına girdiğinizde sizden adaleti aramanızı ve "suçlu" kararıyla dönmenizi rica ediyorum. | Open Subtitles | عندما تَذْهبُ إلى تلك غرفةِ هيئةِ المحلفين، أَسْألُ بأنّك تُريدُ عدالةً وعودة مَع a قرار مذنبِ. |
| Şüphesiz ki, mahkemenin kararıyla ne kadar zıt görüşe sahip olsam da, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | -لندع هناك لا مجال للشك في حين انني اختلفت بشدة مع قرار المحكمة أنا أقبله |
| O kadar uzun bir süre acı içinde kalmışsa mahkeme kararıyla belki üç yüz belki yarım milyon dolar eder, bilemiyorum. | Open Subtitles | اذا هي كانت متعرضة للألم خلال تلك المدة انا لا اعلم, ربما 300,000 دولار او نصف مليون دولار نتحصله من قرار المحكمة المحتمل |
| Başkanın kararıyla aynı fikre sahibim. | Open Subtitles | أتفق مع قرار الرئيس |
| Kazanan, hakem kararıyla ve halen yenilmez dünya şampiyonluğuyla... | Open Subtitles | للفائز بقرار منقسم ولا يزال البطل الذي لم يهزم للعالم |
| Birinci dereceden, kürtaj ya da jüri kararıyla. | Open Subtitles | بدرجة أولى، بإجهاض،أو بحكم قضائي. -كلها قتل. |